• 1. Dönem saltanatı, 23 yıl 1421-1444
  • 2. Dönem saltanatı, 5 yıl 1446-1451
  • Altıncı Osmanlı padişahıdır
  • I. Mehmet’in (Çelebi) en büyük oğludur. Annesi Dulkadirli Emine Hatun’dur.
  • Ünlü tarihçi Hammer’in belirttiğine göre: “Memleketini şerefli ve dosdoğru yöneterek milletinin hatırasında, dindar, lütufkâr, adil ve metin bir hükümdar olarak iz bıraktı. Savaşta olduğu gibi barışta da sözünün sadık eriydi. O bilimsel sohbetleri sever, musiki, şiir ve edebiyata düşkünlüğü ile tanınırdı.”

Şehzadelik Yılları

  • II. Murat, babası Mehmet Çelebi Amasya Sancakbeyi iken 1404 yılında Amasya’da doğdu. Çocukluk yıllarını Amasya’da geçirdi. İyi bir öğrenim gördü. Daha sonra babasıyla Bursa ve ardından Edirne’ye gitti. Babası Çelebi Mehmet, 1413’te Osmanlı tahtına tek başına hâkim oldu. Sultan Çelebi Mehmet, 1415 yılında oğlu Murat’ı Osmanlı Devleti’nin en önemli Doğu sınır eyaleti olan Danışmendiye beylerbeyliği ile Amasya’ya gönderdi. Bu eyaletin içinde Amasya, Çorum, Sivas, Tokat ve Osmancık bölgeleri vardı. Kendisine yardımcı olacak ve öğretmenlik yapacak lalası Yörgüç Bey de yanındaydı. 1416 yılında babası Selanik’te Düzmece Mustafa isyanı ile uğraştığı sırada Saruhan ve İzmir bölgesine giderek Börklüce Mustafa ayaklanmasını bastırdı. Ancak, onun bölgeden ayrılmasını fırsat bilen Karatatarların ayaklanması üzerine geri döndü. Danışmendiye eyaleti o dönemde Türk beyliklerinin hem birbirleriyle hem de Osmanlı devleti ile mücadele ettiği önemli bölgelerden birisiydi. II.Murat, babasının bu beyliklerle yaptığı mücadelelere katıldı. 1421 yılında İsfendiyaroğlu Hamza’nın elinden Samsun ve yöresini aldı.
  • Daha sonra ölmek üzere olan babası tarafından Bursa’ya çağırıldı. Ama kente vardığında babası vefat etmişti. Bunun üzerine yeniçerilerin ve devlet adamlarının desteği ile Osmanlı tahtına çıktı. (25 Haziran 1421) Ama Çelebi Mehmet ölmeden önce öteki oğullarının öldürülmesini engellemek için vasiyetinde bazı önlemler almıştı. Onun vasiyetine göre II.Murat, Edirne’de tahta çıkacak, Anadolu’nun yönetimi oğlu Mustafa’da olacak, Yusuf ve Mahmut Bizans imparatorunun yanında kalacaklar. Buna karşılık Bizans İmparator’u da elinde tuttuğu Mustafa Çelebi’yi serbest bırakmayacaktı. Osmanlı devleti, Bizans’ın bu konudaki masraflarını karşılayacaktı.

II. Murat’ın tahta çıkışı ve hükümdarlığının ilk yılları

  • II. Murat, tahta çıkınca babasının vasiyetini uymayarak kardeşleri Yusuf ve Mahmut’u Bizans’a vermedi. Bunun yerine Tokat’a gönderdi. Buna kızan Bizans İmparator’u II.Manuel Palailogos, Limni Adası’nda tuttuğu Mustafa Çelebi’yi yanına kuvvetler katarak Gelibolu’ya gönderdi. Ayrıca gerçek padişah olarak II Murat’ı değil Mustafa’yı tanıdığını ilan etti.
  • Diğer yandan da her padişah değişikliğinde fırsat kollayan beylikler de isyan etmiş veya Osmanlı topraklarına saldırmıştı. Germiyanoğlu Yakup Bey, II. Murat’ın yerine, yanında bulunan Çelebi Mehmet’in küçük oğlu Mustafa Çelebi’yi destekliyordu. Karamanoğulları, Göller yöresini işgal etmişti. Menteşeoğulları bağımsızlıklarını ilan etmişti. Aydınoğulları ve saruhanoğulları topraklarını geri almıştı. Ayrıca İsfendiyaroğulları da Çelebi Mehmet’in desteğiyle başlarında bulunan Kasım’ı kovmuştu. II.Murat önceliği amcası Mustafa Çelebi ile yapacağı mücadeleye vererek şimdilik Türk beyliklerinin hareketlerini kabul etmek zorunda kaldı.

 Mustafa Çelebi bir kez daha sahnede

(Söz konusu kişi II Murat’ın amcası Mustafa Çelebi’dir Osmanlı kaynaklarının Düzmece Mustafa olarak kabul ettiği kişidir.)

  • II. Murat, 1421 yılında padişah olduğunda Bizans imparatoru II. Manuel, gönderdiği elçilerle Sultan Murat’ı hem tebrik etmiş, hem de tehdit etmişti. İmparator, II. Murat’a  erkek kardeşini İstanbul’a göndermesini, aksi halde amcası Mustafa Çelebi’yi serbest bırakacağını söylemişti. İstekleri kabul edilmeyince Limni Adası’nda bulunan Mustafa Çelebi’yi ve Aydınoğlu Cüneyt Bey ile birlikte serbest bıraktı. Çelebi Mehmet döneminde giriştiği mücadeleyi kaybeden Mustafa Çelebi, II. Murat döneminde bir kez daha Bizans imparatorunun yardım ve teşvikiyle saltanat mücadelesine girişti.
  • Gelibolu’ya çıkan Mustafa Çelebi, Gelibolu kalesi dışında herhangi bir direnişle karşılaşmadı. Hisarın ele geçirilmesini Aydınoğlu Cüneyt Bey’e bırakarak Edirne’yi almak üzere yola çıktı. Vezir-i Azam Bayezit Paşa’yı Sazlıdere’de yenerek Edirne’ye girdi ve tahta oturdu. Bu arada Gelibolu Hisarı alınmıştı. Böylece Mustafa Çelebi boğaza egemen olmuştu.
  • Mustafa Çelebi, 20 Ocak 1422’de kalabalık bir ordu ile Gelibolu’dan Anadolu’ya geçti. II. Murat, ilk önlem olarak Ulubat Köprüsü’nü yıktırdı. Böylece Bursa yolunu kapattı. Yeniçeriler de Ulubat ırmağı kıyısında başarılı bir savunma yaptılar. Bu arada bazı uç beyleri II. Murat’ın tarafına geçti. Böylece ordusu zayıflayan Mustafa Çelebi Hacı İvaz Paşa tarafından yenilgiye uğratıldı. Yenilginin ardından Gelibolu’ya çekilmek zorunda kaldı. Ancak yakalanarak Kızılağaç Yenicesi’nde idam edildi. (1422) Böylece Çelebi Mehmet döneminden beri Osmanlı Devleti’ni meşgul eden bir mesele tamamen sona ermiş oldu.
  • Diğer yandan yaşanan tüm bu gelişmelerin sorumlusu olan Bizans’ı cezalandırmak isteyen II. Murat, İstanbul’u kuşattı.

İstanbul kuşatması (1422)

  • II. Murat, Mustafa Çelebi isyanı nedeniyle Bizans’ı cezalandırmak istiyordu. Bunun için çok da hazırlıklı olmayarak İstanbul’u kuşattı. İmparator Manuel ise kuşatmadan kurtulmak için bu sefer de II. Murat’ın kardeşi şehzade Mustafa’yı kışkırttı. Yaklaşık 50 gün süren kuşatma başarısızlıkla sonuçlandı. Daha doğrusu şehzade Mustafa isyanı nedeniyle sona ermek zorunda kaldı

Rivayete göre:

Kuşatma sırasında Osmanlı askerlerinin maneviyatını kuvvetlendirmesi için II. Murat, Anadolu’daki aptalların en ünlülerinden olan Hacı Bayram-ı Veli’nin kuşatmaya gelmesini çok beklemiştir. Ancak Hacı Bayramı Veli kuşatmaya gelmeyince kendisi çağırtır. II. Murat, kuşatmayı ne için desteklemediğini sorduğunda Hacı Bayramı Veli şöyle bir cevap verir: “Hünkârım, İstanbul’u almak bize nasip olmayacak İnşallah İstanbul şu çocukla bizim köse tarafından feth olunacak.” Hacı Bayram-ı Veli’nin çocuk dediği II. Murat’ın şehzadesi Mehmet, (İleride Fatih Sultan Mehmet olacak) Köse dediği ise ileride Mehmet’in hocalığını yapacak olan Ak Şemsettin’dir.

Şehzade Mustafa isyanı

(Burada bahsi geçen kişi ise Çelebi Mehmet’in oğlu, II. Murat’ın küçük kardeşi şehzade Mustafa’dır.)

  • Bizans imparatoru kuşatmadan kurtulmak için küçük şehzade Mustafa’yı II. Murat’a karşı kışkırttı. Şehzade Mustafa, Karamanoğulları ve Germiyanoğulları’nın da desteğiyle Bursa’yı kuşattı. Bursa halkının rica ve hediyeleri sonunda Bursa’ya almaktan vazgeçerek, İznik’e geldi ve şehri aldı. II. Murat, bu olayların haberini alınca İstanbul kuşatmasına son vererek Edirne’ye döndü. Mihaloğlu emrindeki kuvvetleri Mustafa’nın üzerine gönderdi. Sultan Murat, Şehzade Mustafa’nın yakın adamlarını elde ederek kardeşini yakaladı ve idam ettirdi. (1423)

Anadolu Türk beylikleri ile mücadele

  • II. Murat, hükümdarlığının ilk yıllarında önce amcası Mustafa Çelebi, sonra kardeşi şehzade Mustafa isyanları ile uğraştığı için Anadolu beyliklerinin bazı hamlelerini kabul etmek zorunda kalmıştı. Ancak şimdi Anadolu beylikleri ile ilgilenebilirdi.
  • Anadolu’da sarsılan Osmanlı egemenliğini yeniden sağlamak için önce Taraklı ve Borlu’ya kadar ilerleyen İsfendiyar Bey’i yendi. Onun Osmanlı Devleti’ne bağlılığını sağladı.
  • Karamanoğlu II. Mehmet, Antalya’yı kuşattığı sırada ölmüştü. II. Murat, Karamanoğulları arasındaki Beylik mücadelesinden yararlanarak bey yaptığı İbrahim Bey ile anlaşıp Hamidili’ni ve Kayseri yöresinin geri aldı.
  • 1425’te Anadolu Beylerbeyi Hamza Bey, Aydınoğlu Cüneyt Bey’i İpsala Kalesi’nde yakalayarak öldürdü. Böylece İzmir ve yöresi Osmanlı topraklarına katıldı.
  • 1426 yılında ise Tekeoğulları yıkılarak onların elindeki Antalya ve Korkuteli ele geçirildi.
  • Germiyanoğlu Yakup Bey’in erkek çocuğu yoktu. 1427 yılında Edirne’ye gelen Yakup bey, II. Murat’ın konuğu olmuş ve beyliğini Osmanlılara vasiyet etmişti. Yakup Bey’in Kütahya’ya döndükten sonra vefat etmesi ile Germiyanoğulları vasiyet yoluyla Osmanlı Devleti’ne katıldı. Böylece vasiyet yoluyla Osmanlılara katılan tek beylik de Germiyanoğulları oldu.

 Venedik seferi ve Osmanlı Macar savaşı

  • 1426’da Türk denizcileri Venedik topraklarına seferlere başladılar. Drac’ı kuşattılar. Ancak savaşa Macarlar da karıştı. Bunun üzerine sefere çıkan II. Murat, Tuna Nehri’ni aşarak Macarları yendi. Sırp toprakları yağmalandı. Sırp despotu Stefan Lazareviç anlaşmak zorunda kaldı.
  • Sırp despotu Lazareviç’in ölümünden sonra Osmanlı Macar savaşı yeniden başladı. Macar kralı Sigismund yenilerek kaçtı. Yeni despot Georgi Vulkoviç, eski anlaşmaları yeniledi. Böylece Eflak bir kez daha Osmanlı Devleti’ne bağlandı.
  • Bu arada Venedikliler yıllık vergiyi artırarak Selanik’i ellerinde tutmak için Osmanlı Devleti’ne başvurdular. İstekleri kabul edilmedi. Bunun üzerine Gelibolu Limanına saldırdılar ama bir başarı elde edemeyerek geri çekildiler. II. Murat, 1430’da Selanik’i Venedik’ten alınarak Venedikliler ile bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre Venedik, Selanik’in Osmanlı toprağı olduğunu, ayrıca Arnavutluk ve İnebahtı için vergi vermeyi kabul ediyordu.

 Eflak seferi

  • 1433 yılında Macar kralı Sigismund, II. Murat’a bir elçi göndererek Bosna, Sırbistan ve Bulgaristan üzerinde hak iddia etti. Bosna kralı ve Sırp despotu da Macar kralı Sigismund’u destekliyordu. Macarlar, ölen Eflak voyvodası yerine bir Vlad Drakul’u Eflak beyi yaptılar. II. Murat, Karamanoğlu sorunu ile ilgilendikten sonra Rumeli’ye geçti. Sırt despotluğu ortadan kaldırdı. Eflâk’ı bir kez daha Osmanlı Devleti’ne bağladı. (1437)
  • 1438’de yeniden Macaristan üzerine yürüyen II. Murat bir kez daha eflâk’ı aldı. 1440’da Belgrad’ı kuşattı. 6 aylık kuşatmadan sonuç alınamadı.

 Osmanlılar Balkanlarda ilk kez mağlup oluyor (Ploşnik bozgunu) 1442

  • Transilvanya prensi ve Macar ordusu başkumandanı Jan Hunyad (Hunyadi Yanoş), Mezit Bey kumandasında Transilvanya’ya giren Türk akıncılarını Hermanstad (Erdel) dolaylarında, Ploşnik denilen yerde mağlup etti. Mezit Bey ve oğlu ile birlikte 20000 Türk akıncısı öldürüldü. Bu yenilgi Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’a adım attığından beri aldığı ilk büyük yenilgidir.
  • Ploşnik bozgununun ardından bu yenilginin intikamını almak için sefer düzenleyen Hadım Lala Şahabettin Paşa komutasındaki 40000 kişilik Osmanlı ordusu, Jan Hunyad (Hunyadi Yanoş) bir kez daha Vasag da yapılan savaşta mağlup oldu. 1442
  • Hunyadi Yanoş’un üst üste aldığı bu galibiyetler Sırp despotu ve yeni Macar kralı Ladislas’ın cesaretini artırdı. Tuna Nehri’ni geçen Jan Hunyad komutasındaki haçlı ordusu Sofya yakınlarındaki İzladi Derbendi ve Niş yakınlarındaki Morova’da yapılan savaşlarda Osmanlı ordularını mağlup etti. Sofya ile Niş kaybedildi. Elde edilen bu başarı başta papa IV. Eugenius olmak üzere bütün Hıristiyan dünyasında yeni bir Haçlı seferi umudunu yarattı (1444)

 Edirne-Segedin antlaşması (1444)

  • Jan Hunyad karşısında uğranılan yenilgiler ve Karamanoğulları’nın saldırıları karşısında Osmanlı devleti güç durumda kaldı. Bu yüzden Macarlarla Edirne’de bir anlaşma imzaladı. İmzalanan anlaşma Segedin’de Macar kralı tarafından da onaylandı. Böylece tarihimize Edirne-Segedin Antlaşması olarak geçti.

Bu anlaşmaya göre;

  • Sırp krallığı yeniden kurulacak,
  • Eflak Osmanlı Devleti’ne vergi vermekle birlikte Macaristan himayesinde olacak,
  • İki taraf arasındaki sınır Tuna nehri olacak,
  • Anlaşma 10 yıl devam edecek ve her iki taraf da anlaşmaya uyacaklarına dair kutsal kitapları üzerine yemin edecek.

Bu anlaşma ile batı sınırını taviz vererek de olsa güven altına aldığını düşünen II. Murat, tahtı oğlu şehzade Mehmet’e (İleride Fatih Sultan Mehmet olacak) bırakarak Manisa’ya çekildi.

II. Mehmet (Fatih) ilk kez tahta çıkıyor

  • Yukarıda aktardıklarımız düşünüldüğünde II. Murat başarısız bir hükümdar değildir. Ancak onun hükümdarlığı dönemi tam anlamıyla Osmanlılar için bir sabır dönemidir. II. Murat, Fetret Devri’nin kargaşasına şehzade iken şahit olmuş, hükümdar olduktan sonra önce amcası Mustafa Çelebi’nin isyanı ile uğraşmış, sonra kardeşi şehzade Mustafa’yı idam ettirmek zorunda kalmıştı. Bizans’ı kuşatmış alamamış, Anadolu beylikleri üzerindeki hâkimiyetini tam manası ile kuramamıştır. Diğer yandan Osmanlılar Balkanlar’a geçtiğinden beri en güçlü ittifak ile karşı karşıyadır. Bu ittifaka karşı ardı ardına yenilgiler alınmıştır. Yaşanan tüm bu olumsuz gelişmeler nedeniyle yorgun düşen, isteğinin büyük kısmını kaybeden II. Murat, Batı sınırlarını güvence altına alan bir anlaşma imzalayarak tahtı 12 yaşındaki oğlu Mehmet’e bırakmış ve Manisa’ya çekilmiştir. II Murat’ın düşüncesine göre sağlanan 10 yıllık barış ortamında oğlu yeterince olgunluğa erecek, sonrasında ise devleti layığı ile yönetecektir. Ancak işler onun hesapladığı gelişmedi.

 Varna savaşı (10 Kasım 1444)

  • Osmanlı tahtına 12 yaşında bir çocuğun geçmesi, haçlıların Kutsal kitapları üzerine yaptıkları Edirne-Segedin anlaşmasına rağmen harekete geçmelerine neden oldu. Segedin Antlaşması’nı zaten bir oyalama olarak imzalamışlardı. Amaçları iyice hazırlandıktan sonra tekrar saldırıya geçmekti. Kardinal Sezarini, Papa’nın onayı alınmadan yapılan anlaşmanın geçerli olmayacağını ileri sürerek anlaşmayı geçersiz saydı. Bunun üzerine toplanan Haçlılar Tuna’yı geçerek Osmanlı topraklarını istilaya başladılar.
  • Balkanlardaki bu beklenmeyen gelişme karşısında başta Sadrazam Çandarlı Halil Paşa olmak üzere devlet adamlarının çoğu II. Murat’ın tekrar tahta çıkmasını istediler. Bu amaçla ikinci Murat’ı Edirne’ye davet ettiler. Diğer yandan II. Mehmet’in yakın adamları olan Şahabettin ve Zağanos paşalar derhal harekete geçilerek düşmanın karşılanması fikrindeydi. Bu görüş ayrılığı başkentte kargaşaya neden oldu. Sonuçta II. Mehmet’in Edirne’de kalması ve babasının çağrılması kararlaştırıldı.

 

II. Mehmet’in babasına mektubu

  • II. Mehmet’in yaşanan bu durum karşısında babasına; “eğer, siz padişah iseniz geliniz ve devletinizin başına geçiniz; Yok ben padişah isem emrediyorum geliniz ve ordularının başına geçiniz.” şeklinde bir mektup yazdığı bilinmektedir. Bu mektup çocuk denecek yaştaki Mehmet’in dehasının en güzel örneklerinden biridir. Ancak diğer yandan onu, bu mektubu yazmaya iten sebepler kesinlikle konuşulmaya hak etmektedir. Çünkü hiçbir Osmanlı padişahı yerine geçecek kişi babası dahi olsa tahttan “hall edilmeyi” (İndirilmek) istemez. Bu, ileride otoritesini zedeleyecek son derece sıkıntılı bir durumdur. 

Mehmet bu mektubu hangi şartlar altında yazdı?

  • II. Murat’ın tahtı 12 yaşındaki oğlu Mehmet’e bırakmasını doğru bulmayan Sadrazam Çandarlı Halil Paşa, devlet yönetiminde son derece etkili durumdaydı. Birinci Murat döneminden beri pek çok sadrazam çıkarmış olan Çandarlı ailesine mensup olan Halil paşa devlet adamları üzerinde de yeniçeriler üzerinde de kuvvetli bir etkiye sahipti. Haçlıların harekete geçmesi üzerine onun başını çektiği grup, II. Murat’ın davet edilmesini istedi.  

II Murat’ın Edirne’ye gelişi ve Varna savaşı

  • II. Murat hem oğlundan, hem devlet adamlarından gelen çağrı karşısında Edirne’ye gelerek ordusunun başına geçti.
  • Haçlı ordusunu Varna önlerinde karşıladı. Varna’da 8-9 saat süren savaşın sonunda Haçlılar büyük bir yenilgiye uğratıldı. Macar kralı Ladislas öldürüldü. Jan Hunyad, kuvvetlerini dahi toparlayamadan savaş alanından kaçtı. Bu galibiyet sayesinde Osmanlı Devleti’nin 1440-1444 yılları arasında balkanlarda üst üste aldığı yenilgilerin etkisi yok oldu.

II. Murat yeniden tahta çıkıyor

  • Varna zaferinden sonra II. Murat, yeniden Manisa’ya çekildi. Ancak 1445’te Edirne’de patlak veren yeniçeri ayaklanması üzerine Edirne’ye dönerek 1446 yılında yeniden tahta çıktı. Şehzade Mehmet’te bir kez daha Manisa’daki sancağına gönderildi.

Buçuktepe Vakası (Osmanlı tarihinin ilk Yeniçeri İsyanı)

  • II. Mehmet, 12 yaşında tahta çıkması ve onun iktidarını gölgeleyen Çandarlı Halil Paşa’nın etkisi ile devlet yönetimine hemen hâkim olamadı. Babası, Varna savaşından sonra oğlunun ileride yaşayabileceği sıkıntıları düşünerek Manisa’ya çekilmişti. Bu süreçte paranın ayarı düşürülünce hem yeniçeriler hem de piyasa olumsuz yönde etkilendi. Ondan hoşnutsuzluk duyan Yeniçeriler, Edirne’de ortaya çıkan ve kentin önemli bir bölümü ile çarşısını yok eden yangını bahane ederek ayaklandılar. Fatih’in yakın adamı olan vezir Şahabettin Paşa’nın konağını yağmaladılar. Daha sonra da ileride bu olaydan dolayı Buçuktepe adını alacak yere çekildiler. Yeniçeriler buçuk akçe zam yapılarak yatıştırılmaya çalışıldı. Ancak Yeniçerilerin küçük padişahı değil de babasını istedikleri anlaşılınca sadrazam Çandarlı Halil Paşa ve yakınındaki devlet adamları, II. Murat’ı yeniden tahta çağırmak zorunda kaldılar. II. Murat’ın Edirne’ye gelmesi ile isyan son buldu.

Burada belirtmemiz gereken iki önemli konu var:

  • Birincisi, devlet adamları ve Yeniçeriler üzerinde o kadar büyük etkiye sahip Çandarlı Halil Paşa’nın haberi, hatta etkisi olmadan böyle bir isyanın çıkamayacak olmasıdır. Böyle bir şeyi kanıtlamak mümkün olmasa da Çandarlı Halil Paşa’nın en başından beri II. Murat’ın tahtı oğluna bırakmasını doğru bulmadığını biliyoruz.
  • İkinci konu ise; Tüm bunları çocuk yaşta yaşamak zorunda II. Mehmet’e etkisi. II. Mehmet kendisine yapılanların hiçbirini unutmadı. Bu yaşadıklarından çok önemli dersler çıkardı. İkinci kez tahta çıktığında ne yapmışsa sebeplerini bu ilk başarısız taht tecrübesinde aramamız gerekmektedir. Buna İstanbul’u fetih fikrinden, “Kul” asıllı devlet adamlarının öne çıkarılmasına kadar pek çok dâhildir. Tüm bunları Fatih Sultan Mehmet’ten bahseden yazımızda ayrıntılı bir şekilde işledik.

Buçuktepe olayı Osmanlı tarihinde ortaya çıkan ilk yeniçeri isyanıdır.

 

II. Kosova savaşı (1448)

  • II. Murat, 1446’da yeniden tahta geçtikten sonra hemen sefere çıkarak Arnavutluk ayaklanmasını bastırdı. Mora ve Eflâk’ı kendine bağladı. Arnavutluk seferinden sonra Sofya’ya yönelmesi Jan Hunyad’ı yeniden harekete geçirdi. Varna’da uğradığı yenilginin izlerini silmek isteyen Jan Hunyad (Hunyadi Yanoş), 1448’de kalabalık bir ordu ile yeniden saldırıya geçti. II. Murat, haçlıları Kosova’da savaşa mecbur etti. 3 gün süren bu savaş, kesin bir Osmanlı zaferiyle sonuçlandı. Jan Hunyad, gene kurtuluşu kaçmakta buldu.
  • II. Kosova zaferi sonucu Balkanlar’ın Türk yurdu olduğu kesinlik kazandı. Yani Avrupalıların çok uzun bir süre Osmanlı Devleti’ni Balkanlar’dan atma umudu yok oldu. Bundan sonra orta Avrupa ülkeleri savunma durumuna geçti. II. Kosova zaferi, Balkanlar’ın Türk yurdu olduğunu kesinleştirdiği için tarihçiler tarafından Miryokefalon ve Sakarya muharebeleri ile birlikte anılmaktadır.

II. Murat’ın ölümü

II. Murat, 1451 yılında Edirne’de felç geçirerek öldü. Bursa’ya nakledilen cenazesi kendisinin yaptırdığı Büyük caminin yanındaki türbesine defnedildi.