GURUR KAYNAĞIMIZ

Marşlar özgürlüğün bağımsızlığın kahramanlıkların yazılan destanların eseridir. Bu marşlar kazanılan yarışmalarda ülkelerini temsil eden yarışmacıların katıldığı turnuvalarda maçlarda vb. çeşitli yerlerde söylenir.

Ama bizim marşımızın tüm marşlardan farklı bir hikâyesi vardır. Gerek yazılması, gerek yazılma aşamaları yazılmasına temel hazırlanması olsun. İstiklal Marşı bizim milletimizin tüm duygularını ve savaş zamanlarında yaşadıklarını ifade eder. Bizim marşımız istiklal şairi olarak adlandırılan Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmıştır. İstiklal şairi denme sebebi de budur. Haklımızın tamamının verdiği büyük mücadele marşımızın her kelimesinde işlenmiştir. Bestelenme şekli ve içerdiği milli duygu düşünceler sebebiyle her dinlediğimizde tüylerimizi diken diken eder. Marşımıza saygımız da sonsuzdur. Okullar başta olmak üzere bir çok yerde düzenli olarak okunur. Yoldan geçerken bile duysak veya bir yerde otururken duysak ayağa kalkıp gururla söyleriz. Böyle bir marşımız olduğu için onur duyarız. Marşımızın faydaları da vardır. Sürekli okunması bize geçmişimizi unutturmayıp ne şekilde ülkemizin kurulup marşımızın yazıldığını hatırlatır. Marşımızın büyüklüğü kadar da şairinin de büyüklüğünden bahsetmemek olmaz. Kısaca özetlersek yazılması için bir yarışma düzenlenmiş lakin istenen bir marş bulunamamıştır. Aslında Mehmet Akif katılsa kesinlikle kazanacağı belliydi. Ama yarışmanın sonucunda para ödülü olduğu için ilk önce kabul etmeyip sonra parayı almama şartıyla katılmıştır.

Ve ortaya Türk milletinin özeti olan vatan, millet ve bayrak aşkını damarlarımıza, ruhumuza işleyen bu eşsiz eser ortaya çıkmıştır. 12 Mart 1921’de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından daha Kurtuluş Savaşı’nın başlarında kabul edilmiştir.

Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır parlayacak.

O benimdir o benim milletimindir ancak.

Diye başlayan marşımızda bu sözleri ile korkusuzca ve cesur bir şekilde inancımızı yitirmeden verdiğimiz mücadeleyi anlatır ünlü şairimiz.

Dalgalan sende şafaklar gibi ey şanlı hilal.

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok ırkıma yok izmihlal.

Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet.

Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal.

Sözleriyle bitirdiği marşımızda bayrağımızdan ve özgürlüğün, bağımsızlığın hakkımız olduğundan bahsetmiştir. Geçmişimiz ve geleceğimiz arasında bir köprü vazifesi gören bu eseri ile bizleri sayısız kez onurlandırmıştır.

İstiklal Marşımızın kabulünün yıl dönümünde gururla ve onurla……