SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ

  • Dünya Savaşı sonunda Avrupalı devletler (Kazanan tarafta olanlar dâhil) büyük güç kaybına uğradılar.
  • Savaştan iki devlet güçlü çıktı. Bir tarafta Kapitalizmin sembolü haline gelmiş ABD bulunurken; Diğer tarafta Komünizm ideolojiyle kurulmuş SSCB yer almaktaydı. Bu iki siyasi ve ekonomik ideoloji birbirinin zıttı ve düşmanıydı.
  • Böylece Dünya, bu iki büyük gücün ve ideolojinin karşı karşıya geldiği SOĞUK SAVAŞ dönemine girdi.
  • Soğuk Savaş döneminde ABD ve SSCB doğrudan savaşa girmeyip dünyanın her yerinde ve her alanda bir üstünlük mücadelesine girdiler.
  • Bu dönemde bir tarafta ABD öncülüğünde Batı Bloğu oluşurken diğer yanda SSCB liderliğinde Doğu Bloğu ortaya çıktı.
  • Bu dönemde SSCB ordusunu ve ekonomisini güçlendirerek rejimini yaymaya çalışırken; ABD, Sovyet yayılmasına karşı Çevreleme Politikası izlemiştir.

ÇEVRELEME POLİTİKASI: ABD, Sovyet yayılmasını önlemek için özellikle SSCB sınırında olan devletlerle çeşitli ittifaklar kurarak onu çevrelemeyi amaçlamıştır.

Bu amaçla;

  • (NATO) Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü,
  • Balkan Paktı,
  • Bağdat Paktı,
  • (SEATO) Güney Asya Antlaşması Örgütü
  • Anzus Paktı

Gibi pek çok oluşum ortaya çıkmıştır.

  • Bu gelişmeler taraflar arasında giderek artan gerginliğe sebep olmuştur.
  • Diğer yandan Sömürge halinde olan ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettiler; Bu durum Üçüncü Dünya (Bağlantısızlar bloğu) adı verilen yeni bir bloğu ortaya çıkmasına neden oldu. (Asya ve Avrupa)

DOĞU BLOĞUNUN KURULUŞU

1. COMİNFORM (5 EKİM 1947)

  • Komünist rejime sahip ülkelerle, Moskova arasındaki bağları güçlendirecek ideolojik faaliyetleri idare etmek için kurulmuştur.
  • Merkezi Belgrat
  • Kurucusu Josef Stalin’dir.
  • Üyeleri: SSCB, POLONYA, BULGARİSTAN, ÇEKOSLOVAKYA, ROMANYA, MACARİSTAN, YUGOSLAVYA, FRANSA, İTALYA

2. MOLOTOF PLANI (1947)

  • ABD’nin yapmış olduğu Marshall Planına karşılık SSCB’nin hazırladığı yardım planıdır.
  • Başarılı olamamıştır.

3. COMECON (25 OCAK 1949)

  • Komünist ülkelerin ekonomik işbirliğini ve dayanışmasını sağlamak için kurulmuştur.
  • Moskova’da kurulmuştur.
  • Üyeleri: SSCB, BULGARİSTAN, ROMANYA, POLONYA, MACARİSTAN, ÇEKOSLOVAKYA’DIR daha sonra katılan ülkeler ise ARNAVUTLUK, DEMOKRATİK ALMANYA, MOĞOLİSTAN, Küba’dır.

4. VARŞOVA PAKTI (14 MAYIS 1955)

  • NATO ülkelerine karşı Doğu Avrupa ülkelerini savunmak için kurulmuştur.
  • Merkezi Moskova’dır.
  • Üyeleri; SSCB, ÇEKOSLOVAKYA, BULGARİSTAN, MACARİSTAN, POLONYA, DOĞU ALMANYA, ROMANYA, ARNAVUTLUK.
  • SSCB, Varşova Paktı sayesinde askerlerini Doğu Avrupa ülkelerine yerleştirildi. Böylece Doğu Bloğu ülkeleri daha fazla SSCB kontrolüne girdi.

NOT: Komünist rejime sahip ülkeler 1947’den itibaren SSCB’nin yönettiği bir blok haline gelmiştir. Churchill, bir konuşmada “Komünist ülkeler ile aramıza demir bir perdenin çekilmiştir.” Demiştir. Böylece Demir Perde Ülkeleri ifadesi doğmuştur.

BATI BKOKU’NUN KURULMASI

1. TRUMAN DOKTRİNİ(1947)

  • ABD başkanı Harry Truman 12 Mart 1947 tarihinde ABD kongresinde bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmada; Dünyanın iki politik sisteme bölündüğünü, Sovyet yayılmasını durdurmak için ABD’nin askeri, siyasi ve ekonomik olarak Türkiye’yi ve Yunanistan’ı destekleyeceğini söylemiştir. Bu konuşma tarihe Truman Doktrini olarak geçmiştir.
  • Truman doktrini, Doğu bloğuna karşı Batı bloğunun oluşması için atılan ilk ve en önemli adımdır.
  • Truman doktrini ile ABD, Batı bloğunun liderliğini ilk kez açıkça üstlenmiştir.
  • Böylece SSCB-ABD rekabetini yani soğuk savaşı açıkça başlatmıştır.

NOT: Truman Doktrini doğrultusunda hazırlanan Marshall Planı ile ABD, komünizm tehdidi altındaki devletlere özellikle Türkiye ve Yunanistan’a mali ve askeri yardımlar yapmıştır.

2. MARSHALL PLANI(1947)

  • Amacı Avrupa ülkelerinin bozulan ekonomilerinin yapılacak dış yardımlarla kalkınmalarını gerçekleşmesine katkı sağlamak ve komünizmin Batı Avrupa ülkelerine yayılışına engel olmaktır.
  • Yardımlardan en az İzlanda en çok İngiltere faydalanmıştır.
  • Avrupa Ekonomik İşbirliği kurulmuştur. (OEEC)

3. BATI AVRUPA BİRLİĞİ(1948)

  • Üyeleri; FRANSA, BELÇİKA, HOLLANDA, LÜKSEMBURG, İNGİLTERE.
  • Beş devletten birisi Avrupa’da bir silahlı saldırıya uğradığı zaman diğer devletlerde onun yardımına gidecektir.

4. NATO (KUZEY ATLANTİK PAKTI) (4 NİSAN 1949)

  • ABD, 4 Nisan 1949’da 12 batılı ülkeyle Sovyet yayılmasını durdurmak için NATO’yu kurmuştur.
  • Milletlerin, kişi hürriyetlerinin korunması ve hukuk üstünlüğünün sağlanması için toplandığı belirtilmiştir.

NOT: Türkiye 1952 yılında katılmıştır.

5. AVRUPA KONSEYİ (5 MAYIS 1949)

  • Üyeleri; BELÇİKA, İNGİLTERE, HOLLANDA, İRLANDA, LÜKSENBURG, NORVEÇ, DANİMARKA, FRANSA, İTALYA, İSVEÇ.
  • Amacı aralarında daha sıkı bir işbirliği oluşturmak ve ülkelerin ortak mallarını ve ilkelerini korumak ve yaymaktır.

NOT: 1949 yılında Türkiye katılmıştır.

ORTA DOĞU’DAKİ GELİŞMELER

  • Dünya Savaşı’ndan dünya iki kutba ayrılmıştır ve Müslüman ülkeler bu kutbun dışında kalmaya çalışmıştır.

İSRAİL’İN KURULUŞU (1948)

  • XIX ’da Filistin’de bir Yahudi Devleti’nin kurulması çalışmaları ortaya çıkmıştı.
  • Yahudiler Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yer alan Filistin’de izinsiz olarak koloniler kurmaya başlamışlardır.

BALFOUR DEKLERASYONU: Dünya Savaşı sırasında Lord Arthur Balfour 1917’de Siyonist federasyonu başkanına Lord Rothschild’e gönderdiği mektup da İngiltere’nin Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması konusunda destek vereceğini bildirmiştir. Bu mektup tarihe Balfour Deklarasyonu olarak geçmiştir.

DİKKAT: Balfour Deklarasyonu ile İsrail Devleti’nin temellerinin atıldığı kabul edilir.

  • Balfour Deklarasyonu’ndan sonra dünyanın birçok yerinden Yahudiler Filistin’e göç ettirilmişlerdir.
  • İngiltere, II. Dünya Savaşından sonra Filistin sorununu Birleşmiş Milletlere taşımıştır.
  • Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 27 Kasım 1942’de Filistin komisyonunun Filistin’in Araplar ile Yahudiler arasında bölünmesine karar verdi.
  • İngiltere 1948’de Filistin’deki manda yönetimini tek taraflı olarak kaldırdı. Aynı gün içerisinde İsrail Devleti’nin kurulduğu ilan edildi.

BAĞDAT PAKTI

DİKKAT: ABD’nin çevreleme politikasının Ortadoğu’da hayata geçirilmesi sonucu ortaya çıkmış pakttır.

  • Türkiye ile Irak arasında 1955 yılında imzalanan bir ittifak antlaşmasıdır.
  • Pakta daha sonra İngiltere, Pakistan ve İran dâhil olmuştur.
  • Irak dışındaki Arap ülkeleri pakta katılmamıştır.
  • Bu pakta karşı çıkan orta doğu ülkeleri Mısır, Suriye, Suudi Arabistan ve Yemen’dir.
  • Pakta tarafsız kalan ülkeler Lübnan ve Ürdün’dür.
  • Pakta katılan ülkelerin gruplaşması SSCB’nin işini kolaylaştırmıştır.
  • SSCB, bu paktın amacına ulaşmasını engellemiştir.

SÜVEYŞ KRİZİ

  • Mısır lideri Nasr’ın Batılıların kontrolündeki Süveyş Kanalı’nı millileştirildiğini açıklamasından sonra İngiltere ve Fransa Süveyş Kanalı’na asker çıkardı.
  • Kriz, Ortadoğu ülkelerini kaybetmek istemeyen ABD ve SSCB’nin yapmış olduğu baskılar sonucunda İngiltere ve Fransa’nın geri çekilmesiyle sona ermiştir.
  • Ayrıca Süveyş Krizi İsrail, İngiltere ve Fransa’nın oluşturduğu ittifak ile Mısır arasında yapılan savaştır. (İkinci Arap-İsrail Savaşı)

1957 SURİYE BUNALIMI

  • SSCB ile Suriye’nin yakınlaşması, komşularının istemediği bir ittifak olmuştur.
  • 1956 yılında Suriye, SSCB ile bir yardım antlaşması imzalamış bu durum Türkiye, Irak, İsrail, Ürdün ve Lübnan tarafından tepki ile karşılanmıştır.

1957 EİSENHOWER DOKTRİNİ

DİKKAT: ABD’nin çevreleme politikasının Ortadoğu’da hayata geçirilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Truman Doktrini’nin Ortadoğu ülkelerine uyarlanmış halidir.

  • ABD başkanının 5 Ocak 1957’de kongreye gönderdiği ve bağımsızlığını korumak için ekonomik kalkınma arayışı içinde olan Orta Doğu ülkelerine ekonomik ve askeri yardım ön gören doktrindir.

1959 CENTO

  • 24 Mart 1959 yılında Irak, Bağdat Paktı’ndan çekilmiştir.
  • Irak’ın paktan çekilmesinin nedeni Irak’ta yapılan askeri darbe sonucu monarşinin yıkılmasıdır.
  • Irak’ın ayrılması üzerine paktın merkezi Ankara’ya taşınmış ve adı 18 Ağustos 1959 yılında değiştirilerek Merkezi Antlaşma Örgütü (CENTO) olmuştur.

UZAK DOĞU’DAKİ GELİŞMELER

KORE SAVAŞI (1950-1953)

  • Dünya savaşından sonra Kore ikiye ayrılmış; SSCB kontrolünde olan Kore Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore) ve ABD kontrolünde olan Güney Kore Cumhuriyeti kurulmuştur.

DİKKAT: II. Dünya Savaşı sonlarında yapılan bu paylaşımda 38. PARALEL temel alınmıştır.

  • Sovyet Rusya’nın talimatıyla Kore Halk Cumhuriyeti, ABD kontrolünde olan Güney Kore Cumhuriyetine karşı saldırıya geçti.
  • ABD, Birleşmiş Milletlerin de yardımıyla askeri bir kuvvet hazırlayarak bölgeye gönderdi.
  • Barış gücü adı altında 5090 kişilik bir tugay ile Türkiye’de bu savaşa katıldı. (ŞİMAL YILDIZLARI)
  • Savaş, 1953 yılında sona ermiş SSCB’de ABD’de birbirlerine üstünlük sağlayamamışlardır.

Türkiye neden Kore savaşına katılmıştır:

  • ABD ile arasındaki ilişkileri sekteye uğratmak istememesi.
  • Türkiye’nin NATO’ya dâhil olmak istemesi.
  • ABD ile Türkiye arasında savunma ve güvenliğe dayalı iş birliğinin oluşturulması.

SONUÇ: Türkiye’nin barışa yönelik bu hareketi ABD tarafında memnuniyetle karşılanmış Türkiye’nin NATO’ya girişi hızlanmıştır. Türkiye 1952 yılında NATO’ya katılmıştır.

1954 SEATO (MANİLLA PAKTI) (GÜNEYDOĞU ASYA ANTLAŞMASI TEŞKİLATI)

DİKKAT: ABD’nin çevreleme politikasının Uzakdoğu’da hayata geçirilmesi sonucu ortaya çıkmış pakttır.

  • Uzak Doğu’daki etkinliğini arttırmak isteyen ABD’nin oluşturduğu bir örgüttür.
  • ABD, Tayland, Kamboçya, Güney Vietnam’a ekonomik ve askeri yardımlarını arttırmış SEATO’nun kurulması sağlanmıştır.
  • Bu savunma sisteminde; İngiltere, Fransa, ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, Filipinler, Pakistan, Tayland yer almıştır.

ASYA VE AFRİKA’NIN KURULUŞU

  • İki bölgede İngiltere, Fransa, Hollanda gibi Avrupalı Devletlerin sömürgesiydi.
  • Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupalı devletler sömürgelerindeki kontrolü kaybedecek kadar güç kaybetmişti.
  • Ayrıca sömürgelerde yaşayan insanlar arasında milliyetçilik ve bağımsızlık düşüncesi gittikçe güçlenmişti.
  • Sonuçta Avrupalı Devletler bu topraklardan çekildi. Böylece Asya ve Afrika’da sömürge durumundaki pek çok millet bağımsızlıklarını kazandı.

HİNDİSTAN’IN KURTULUŞU

  • 1917 yılında Hindistan’da Mahatma Ganndhi’nin çalışmaları milliyetçilik hareketlerine hız kazandırdı.

NOT: Gandi’nin sömürgecilere karşı gösterdi mücadele PASİF DİRENİŞ’tir.

  • Hindistan’da bağımsızlık hareketleri batıda okuyan Hintli aydınlar tarafından örgütlendi.
  • 1935 yılında İngilizler Hindistan’da yeni bir anayasa hazırlayarak bütün yönetim yetkisini Hintli yöneticilere bıraktılar.
  • 1947 yılında Hindistan bağımsızlığını kazandı.

PAKİSTAN’IN KURTULUŞU

  • Muhammed Ali Cinnah’ın önderliğini yaptığı 23 Mart 1940’da Lahor da toplanan Müslümanlar Birliği Cemiyeti Kongresi Hinduların ayrı bir Pakistan devleti kurulmasını kararlaştırdı.

NOT: Cinnah, sömürgecilere karşı SİLAHLI DİRENİŞ yolunu seçmiştir.

  • Sonuçta 1946 yılında Hindistan ve Pakistan adıyla Hindistan yarımadasında iki devlet kurulmasına karar verildi.
  • 1947 yılında Pakistan devleti kuruldu.

FRANSA’NIN CEZAYİR’İ İŞGALİ

  • Osmanlı egemenliğinde olan Cezayir 1830 yılında Fransa tarafından işgal edildi.
  • 1871 yılında Cezayir halkı Fransız yönetimine karşı ayaklanmış fakat Fransa isyanları kanlı bir şekilde bastırmıştır.
  • Abdülhamit Bin Badis önderliğinde 1931 yılında Cezayirli Müslüman Âlimler Cemiyeti kuruldu.
  • Dinimiz İslam, Dilimiz Arapça, Vatanımız Cezayir” parolasını belirlediler.
  • Fransa II. Dünya savaşından sonra 5 Ağustos 1945 yılında Cezayir’de yapılan tören esnasında Cezayirlilerin kendi bayraklarını taşıması üzerine tank ve savaş uçaklarını kullanarak 40.000 Cezayirliyi katletti. (SETİF KATLİAMI)
  • 1962’de Evian Antlaşması’nı imzalayan Fransız lideri De Goulle Cezayir’in bağımsızlığını tanıdı.

BAĞLANTISIZLAR BLOĞU (ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİ)

  • Soğuk Savaş Dönemi’nde Dünya, Doğu ve Batı blokları arasındaki mücadeleye sahne olurken Asya, Afrika, Ortadoğu ve Güney Amerika da bağımsızlığını yeni kazanan ülkeler bu mücadeleye taraf olmak istememiştir.
  • Böylece üçüncü bir blok olarak Bağlantısızlar Bloğu doğmuştur.

BANDUNG KONFERANSI: Endonezya’nın Bandung şehrinde 18-24 Nisan 1955’te bir araya gelen üçüncü dünya ülkeleri, “Barış içinde bir arada yaşama” ilkesini kabul etmiştir. Bandung Konferansı, Bağlantısızlar Hareketinin bir parçasıdır.

SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ’NDE TÜRKİYE

  • Soğuk Savaş Dönemi’nde Türkiye, Sovyet yayılmacılığının öncelikli hedefleri arasında yer almıştır. SSCB bu dönemde Türkiye’ye karşı saldırgan ve baskıcı bir politika izlemiştir.
  • 7 Kasım 1945 tarihinde Türk-Sovyet Dostluk ve Tarafsızlık Antlaşması, Molotov tarafında fesih edilmiştir.

Ayrıca Molotov Boğazlarla ilgili bir dizi istekte bulunmuştur:

  • Montreux sözleşmesinin değiştirilmesini istemiştir.
  • Boğazların yönetiminde Türkiye ile birlikte SSCB’nin de yer almasını istemiştir.
  • Sovyetlere karada ve denizde savunma için üstler verilmesi gerektiğini söylemiştir.
  • Kars ve Ardahan’ın Sovyetler birliğine tekrar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Türkiye bu talepleri geri çevirmiştir.

  • Bu durum, Türkiye’yi Batı Bloğuna yaklaştırmış; Türkiye Batı Bloğuna dâhil olmak için pek çok ittifaka üye olmuş; bazılarının ortaya çıkmasını sağlamıştır.
  • 12 Temmuz 1947 yılında Türk Amerikan Antlaşmasından sonra Marshall Planı çerçevesinde 1949-1951 yılları arasında ABD Türkiye’ye yardımlarda bulunmuştur.
  • Türkiye, Avrupa Konseyi ve NATO’ya girmiştir.
  • Bağdat ve Balkan Paktlarının kurulmasında etkili olmuştur.

AVRUPA KONSEYİNE ÜYELİK (1949)

  • Balkanlar komitesinin daveti ile Türkiye Avrupa konseyine üye olmuştur.
  • Türkiye Batı ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirmek için ve güvenliğini arttırmak amacıyla üye olmuştur.

NOT: İzlanda ve Yunanistan’da benzer sebeplerle Türkiye ile birlikte konseye katılmışlardır.

TÜRKİYE’NİN NATO’YA ÜYELİĞİ

  • Türkiye’nin Kore Savaşı’na asker göndermesi ve burada gösterdiği üstün cesareti Batı’nın Türkiye’ye olan ilgisini arttırmıştır.
  • 15 Eylül 1951 tarihinde NATO, Türkiye’nin ve Yunanistan’ın NATO’ya girmesine karar vermiştir.
  • Türkiye, TBMM’nin onayı ile 18 Şubat 1952 tarihinde NATO’ya girmiştir.

BALKAN PAKTI

  • Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasında yapılmıştır.
  • Amacı üç ülke arasında ekonomik ve kültürel iş birliği yapmak, sorunlarını barışçı yollarla çözmektir.
  • 28 Şubat 1953’te Dostluk ve İşbirliği Antlaşması imzalanarak Balkan Paktı kurulmuştur.

BAĞDAT PAKTI (1955)

  • Türkiye ile Irak arasında 1955 yılında temelleri atılan pakta daha sonra İngiltere, İran ve Pakistan’ın katımlaştır.
  • Irak’ın pakttan çekilmesinin ardından merkezi Ankara’ya taşınan paktın adı 1959’da Merkezi Antlaşma Örgütü(CENTO) olarak değiştirildi.
  • Pakistan ve İran’ın örgütten ayrılması ile fiilen sona ermiştir.

SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE MEYDANA GELEN SİYASİ GELİŞMELER

DEMOKRAT PARTİ’NİN KURULUŞU

  • 1945 yılında Türkiye’de hala tek parti yönetimi vardı. Ülkede demokrasinin tam olarak yerleşebilmesi için çok partili hayata geçmek gerekiyordu.

DÖRTLÜ TAKRİR

  • Çiftçiyi topraklandırma kanunu ve bütçe görüşmeleri sırasında CHP içerisinde muhalif bir hareket ortaya çıktı.
  • Muhalifler CHP meclis grup başkanlığına fikirlerini dörtlü takrir başlığı ile sundu.
  • Bu önerge, Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan imzasını taşıyordu.

DİKKAT: Dötlü takrir adlı önerge ile Demokrat Parti’nin ilk tohumları atılarak; İlk kadrosu şekillendi.

DEMOKRAT PARTİ (DP)

  • Dörtlü takrir önergelerinin CHP yönetimince reddedilmesi sonucu CHP üyeliğinden ayrılan Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan, 7 Ocak 1946 tarihinde Demokrat Parti’yi kurdular.
  • Partinin kurucu Genel Başkanı Celal Bayar

NOT: Demokrat Parti, halk tarafından “Demirkırat” olarak ifade edilmiştir.

DİKKAT: Türkiye, Demokrat Parti ile çok partili hayata geçmemiştir. Demokrat Parti’den 6 ay önce İstanbullu işadamı Nuri Demirağ 18 Temmuz 1945’de Milli Kalkınma Partisi’ni kurmuştur.

Demokrat Parti’nin kurulması, CHP’nin bazı demokratik adımlar atmasını sağlamıştır.

Bu adımlar:

  • 21 Nisan 1946 ara seçimlerinde “adayların parti merkezi tarafından belirlenmesi esası” kaldırıldı.
  • İsmet İnönü’nün, Değişmez Genel Başkan ve Milli Şef unvanları kaldırıldı.
  • Daha önce Hükümeti denetleme görevi gören müstakil grup kaldırıldı.
  • Parti programındaki “Dernek kurmak yasaktır.” maddesi kaldırıldı.
  • Toprak mahsulleri vergisi kaldırıldı.
  • Gazete kapatma yetkisi hükümetten alındı ve mahkemelere verildi.
  • Üniversitelere özerklik verildi.
  • 5 Haziran 1946’da yeni SEÇİM KANUNU kabul edildi.

Bu kanunla;

  1. Tek dereceli seçim sistemi,
  2. Seçimin 1 gün içinde yapılması,
  3. Seçmen olmak için 22 yaşını doldurmuş olmak gibi demokratik adımlar atıldı.
  4. ANCAK kanun, açık oy gizli tasnif ve sayımdan sonra oyların yakılması esasları nedeniyle yetersizdi.

SEÇİMLER

1946 SEÇİMLERİ

  • Normalde 1947 Ekim Ayında yapılması gereken genel seçimler, 21 Temmuz 1946’ya alındı.

BÖYLECE: Cumhuriyet tarihinin ilk çok partili genel seçimi için yeni kurulan partiler gereken teşkilatlanmayı ve hazırlığı yapamadılar.

  • Cumhuriyet tarihinde ilk defa tek dereceli seçim sistemi uygulandı.
  • Yapılan seçimi CHP kazanmış Demokrat Parti muhalefet olmuştur.
  • CHP 396/ DP 65/ Bağımsızlar 7 milletvekilliği kazanmıştır.

1950 SEÇİMLERİ

  • 1950’de seçim kanununda yapılan değişiklikle tek dereceli, genel, eşit ve gizli oy-açık tasnif usulü benimsendi.
  • Türkiye tarihinde meydana gelen ilk demokratik seçimlerdir.
  • Gizli oy açık sayım sistemi uygulanmıştır.
  • Demokrat Parti %50,5 oy alarak 408/ CHP 69/ Bağımsızlar 9 milletvekili çıkarmışlardır.
  • Cumhurbaşkanı: Celal Bayar
  • Başbakan: Adnan Menderes
  • Meclis Başkanı: Refik Koraltan olmuştur.

NOT: Bu seçim Türk tarihinde Beyaz Devrim olarak adlandırılmıştır. Çünkü ilk kez iktidar demokratik yollarla el değiştirmiştir.

NOT: Demokrat Parti, 1950 seçimlerine “yeter söz milletindir.” Afişi ve sloganı ile girdi. Halk yığınlarının yani kasketlilerin partisi olduğunu söyledi.

1954 SEÇİMLERİ

  • Demokrat parti iktidarının ilk yıllarında demokratik adımlar atılmıştı
  • Ayrıca Marshall yardımı ekonomide olumlu etki yaratmıştı.
  • 1950- 1954 yılları arası Parti’nin altın yılları
  • Bu sayede 1954 yılında yapılan seçimlerde oylarını artırarak % 57,5 oranında rekor oy almıştır.
  • Celal Bayar tekrar cumhurbaşkanı seçilmiştir.

1957 SEÇİMLERİ

  • 1956 yılından itibaren siyasi ortam giderek gerilmiştir.
  • Demokrat Parti’nin muhalefete ve basına yönelik bir takım antidemokratik girişimlerde bulunmuştur.
  • Tüm bunların sonunda özellikle ordu, basın ve üniversite öğrencileri arasında tepki oluşmaya başlamıştır.
  • Bu tepkiler sonucu 1957 seçimlerinde Demokrat Parti’nin oy oranı %50’nin altına düşmüştür.
  • Demokrat Parti 424 milletvekili çıkarmıştır.
  • Celal Bayar üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmiştir.
  • Demokrat Parti, aralıksız on yıl iktidarda kalmıştır.
  • 1957’den sonra siyasi ve toplumsal hayat giderek gerginleşmiştir.

27 MAYIS ASKERİ MÜDAHALESİ

  • CHP ve DP arasındaki gerginlik topluma da yansımış özellikle İstanbul ve Ankara’da sıkıyönetim ilan edilmiştir.
  • Bu gelişmeler sonucunda ordudaki küçük rütbeli subaylardan oluşan Milli Birlik Komitesi, Türk Silahlı Kuvvetleri adına yönetime el koymuştur.

DİKKAT: 1960 darbesi Emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşen bir darbe değildir. Darbeciler cunta görüntüsündedir.

  • Orgeneral Cemal Gürsel başkanlığında bir hükümet kurulmuştur.
  • Tüm sivil ve askeri faaliyetler bu durum ile birlikte askıya alınmıştır.
  • Demokrat Partililer tutuklanmıştır.
  • 29 Eylül 1960 yılında Demokrat Parti kapatılmıştır.

YASSIADA MAHKEMELERİ:

  • Salim Başol’un başkanı olduğu mahkeme 11 ay görev yaptı.
  • Davalar sonucunda 15 kişi idam, 31 kişi müebbet hapis cezası aldı.
  • Celal Bayar ve Refik Koraltan idam cezası aldı. Yaşlarından dolayı cezaları hapse çevrildi.
  • 16 Eylül 1961’de Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu, ertesi gün de Adnan Menderes idam edildi.

1960 darbesini gerçekleştiren cunta Yassıada Mahkemelerinin yanında;

EMİNSU: 3 Ağustos 1960’ta 235 general ve 5 bine yakın subay emekli edildi. Bu olay tarihimize  “Emekli İnkılap Subayları” (eminsu) olarak geçti.

147’ler: 29 Ekim 1960’ta asılsız gerekçelerle 147 öğretim üyesi üniversiteden atıldı. Bu olayda tarihimize 147’ler olarak geçmiştir.

1961 ANAYASASI

DİKKAT: Türkiye’nin en demokratik Anayasası’dır. Devlet karşısında bireyi koruyan, özgürlükçü bir anayasadır.

  • 9 Temmuz 1961 yılında halkın oyuna sunulmuştur.
  • Halkın % 60,4’ü tarafından kabul görmüştür.
  • Güçler ayrılığı sağlanmıştır.
  • Bağımsız yargı organları kurulmuştur.
  • Yürütmenin dışında Yasama gücü Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi olmak üzere iki meclisten oluşmuştur.
  • Anayasa Mahkemesi kurulmuştur.
  • Yürütmenin, yönetimin tüm çalışmaları Danıştay denetimine verilmiştir.
  • Kişinin temel hak ve özgürlükleri anayasa ile güvence altına alınmıştır.
  • Tam bir parlamenter sisteme geçiş sağlanmıştır.
  • Demokratik, sosyal ve hukuk devleti anlayışı güçlenmiştir

SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE MEYDANA EKONOMİK GELİŞMELER

  • 7 Eylül 1947 kararları ile ithalatı kolaylaştırmak için;
  1. Hükümet Türk lirasının değerini % 50 düşürmüştür.
  2. Bankaların altın satmalarına izin verilmiştir.

Demokrat parti döneminde:

  • Türkiye, Marshall yardımıyla toplam 352 milyon dolar yardım aldı.
  • Ancak aldığı bu paranın çok büyük bir kısmı şartlı olarak verilmişti. Örneğin verilen paranın tarım yatırımlarına harcanmasını istiyordu.
  • Demokrat parti liberal özgürlükçü bir ekonomik sistemi savunsa da Marshall yardımının dayattığı şartlar yüzünden bunu gerçekleştiremedi.
  • Ayrıca yabancı sermayenin ülkeye kolay girişini sağlayacak bir takım önlemler alındı. Örneğin: “Sermayeyi Teşvik Yasası”
  • Demokrat parti döneminde en çok gelişen tarım ve tarıma dayalı sanayi
  • 1950-1960 arasında on yedi kamu iktisadi teşekkülü (KİT) kurulmuştur.
  • Yatırımlar daha çok inşaat, karayolu, sanayi ve tarım alanında yoğunlaşmıştır.
  • 1950 yılında Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuş ve tekrar planlı ekonomiye geçilmiştir.

SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE MEYDANA SOSYAL VE KÜLTÜREL GELİŞMELER

GECEKONDU VE KENTLEŞME: 1950-1960 arasında artan ticaret, şehirlerdeki küçük sanayi ve altyapı yatırımları köyden kente göçün hızlanmasına neden oldu. Şehirlerdeki hızlı nüfus artışı, gecekondulaşma ve altyapı sorunlarını beraberinde getirdi. Demokrat Parti, af yasalarıyla gecekondulaşmayı engellemek istemiş; Ancak bu uygulama sorunun daha da büyümesine sebep oldu.

KARAYOLU ULAŞIMI: Marshall yardımı, Türkiye’yi demiryolu yapımını terk ederek; Karayolu merkezli ulaşım politikasının benimsenmesine neden oldu.

Demiryolu yerine karayollarına ağırlık verilmesi;

  • Yurt içi ulaşım ucuzlamış ve iç piyasa canlanmıştır.
  • Eline daha fazla para geçen köylü, kasaba ve şehre alışveriş yapmaya inmiştir.
  • BÖYLECE, Türkiye giderek daha fazla bir tüketim kültürü içerisine sokulmuştur.
  • Tamamen dışa bağımlı olan bir otomotiv sanayisi doğmuş; Ülkenin petrole ihtiyacı da artmıştır.
  • İhmal edilen demiryolları, zarar etmeye başlamıştır.

Bunların yanında;

  • Caz ve Rock and Roll ve diğer müzik türleri Türkiye’de yaygınlaştı.
  • Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Neşet Ertaş dönemin ünlenen isimleri oldu.
  • Ö.Lütfi Akad’ın 1949 yapımı Vurun Kahpeye filminde Batı sinemasının izleri görülmüştür.
  • 1940’lı yıllarda Garip akımı 1950’li yıllarda bu akıma karşı İkinci Yeniciler oluştu. Ayrıca Hisarcılar adında yeni bir edebi grup daha oluşmuştur.
  • Halk evleri kapatıldı.
  • Ezan tekrar Arapça okunmaya başlandı.
  • Atatürk’e karşı işlenen suçlarla mücadele kanunu çıkartıldı.
  • Devlet dairelerine sadece Atatürk’ün resminin asılabileceği kararı çıkmıştır.

SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE DÜNYADA MEYDANA GELEN GELİŞMELER

SOSYO-KÜLTÜREL

  • Dünyada nüfus artışı yaşandı.
  • Amerikan hayat tarzını sorgulayan Rock and Roll müziği ortaya çıktı.
  • Müzik grubu olan Beatles 1962 yılında ilk plağının kaydını yaptı.
  • Birçok kadın hareketi ortaya çıktı.
  • Birçok sanatçı Amerika’ya göç ederek yaşamını burada sürdürmüştür.
  • İngiliz yazar George Orvell önemli eseri 1984’ü yazmıştır.
  • Televizyon günlük hayatın bir parçası haline gelmiştir.
  • Avrupa ve ABD’de soyut resim anlayışı gelişmiş New York Batı’nın sanat başkenti unvanını almıştır.

BİLİM VE TEKNOLOJİ

  • 1949 yılında SSCB’de atom bombası geliştirerek ilk denemesini yapmıştır.
  • 1951 Kaptan Cousteau okyanus gemisiyle ilk yolculuğuna çıkmıştır.
  • 1952 ilk uluslar arası televizyon bağlantısı kurulmuştur(İngiltere ve Fransa) arasında.
  • 1954 yılında ABD tarafından nükleer enerji ile çalışan ilk denizaltı (Nautilus) suya indirildi.
  • 1957’de ilk uydu Sputnik uzaya SSCB tarafında gönderildi.
  • 1962 yılında telefon konuşmalarının yanında canlı televizyon görüntülerini de ileten Telstar adlı uydu fırlatılmıştır.