- Mustafa Kemal’in eski silah arkadaşları olan Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy ve Refet Bele ve Adnan Adıvar tarafından, Mustafa Kemal’e muhalefet amacıyla kurulmuştur.
- Partinin genel başkanı Kazım Karabekir’dir.
- Partinin kurulmasında Mustafa Kemal’in arkadaşlarıyla olan görüş ayrılıkları etkili olmuştur. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra başlayan köklü İnkılâplar konusunda görüş ayrılığı yaşamışlardır.
- Bu görüş ayrılığını Rauf Orbay’ın bir açıklaması yeterince anlatır: “Benim babam Padişahın ekmeği ile büyüdü. Ben de Padişahın ekmeği ile büyüdüm. Ben nankör değilim.”
- İlginç olan ise partinin isminin Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası olmasıdır. Yani ilerici Cumhuriyet Partisi
- Parti, ekonomi konusunda Serbest (Liberal) ekonomiyi savunmuştur.
- 1924’te halifeliğin kaldırılması ile birlikte ülkede ‘din elden gidiyor’ tartışmalarının olduğu bir dönemde açılan parti, programına “parti dini inançlara saygılıdır.” İbaresini koymuştur. Ayrıca ilk şubesini Urfa’da açmıştır.
BU DURUM; partinin laiklik ilkesinden yoksun olduğunun göstergesidir.
NOT: Partinin açılış sürecinde TBMM, çıkardığı bir kanunla askere siyaset yasağı getirdi.
Böylece;
- Ordunun siyasete bulaşması engellenmiş oldu. (Cumhuriyetçilik)
- Muhaliflerin arkasındaki ordu gücünü ellerinden almış oldu.
ŞEYH SAİT İSYANI
Nedenleri
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın açılmasıyla gerilen siyasi ortam.
- Halifeliğin kaldırılmasından itibaren başlayan “Din elden gidiyor.” propagandası.
- İngiltere’nin, Musul nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine gönderdiği ajanlar.
NOT: Şeyh Sait, yakalandıktan sonra bunu mahkemede itiraf etmiştir. Ona isyanını destekleyeceklerini ve bölgede bağımsız bir Kürt devleti kuracaklarını söylemişlerdi.
İsyan:
- Piran köyünde başlayan isyan, bölgedeki bazı aşiretlerin de katılımıyla kısa sürede büyüdü.
- Fethi Okyar başbakanlığında ki hükümet, ciddi tedbirler almakta gecikince Güneydoğu Anadolu’nun büyük kısmına yayıldı.
- Fethi Okyar hükümeti istifa etti. Yerine İsmet İnönü başbakan oldu.
- Meclis’te TAKRİR-i SÜKÛN Kanunu kabul edildi.
- Bu kanun, İsyanı bastırmak için hükümete sert tedbirler alma yetkisi veriyordu.
- Bölgeye ordu birlikleri sevk edildi. İsyancılar çember içine alınarak, isyan bastırıldı.
- Şeyh Sait yakalandı. Beraberindeki 46 kişi ile birlikte çıkarıldıkları İSTİKLAL MAHKEMESİNDE idama mahkûm edildiler.
DİKKAT: Şeyh Said İsyanı, demokrasi tarihimizin ikinci; (Birincisi 31 Mart vakası) Cumhuriyet tarihimizin ilk gerici nitelikli isyanıdır.
Şeyh Sait İsyanının Sonuçları
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, siyasi ortamı “Din elden gidiyor.” Tartışmaları ile için gerdiği için. Böylece İsyanın çıkmasında ki rolü nedeniyle Takrir-i Sükûn Kanunu’na dayanılarak mevcut hükümet tarafından kapatılmıştır.
- Bu isyan sonrasında Tekke ve Zaviyeler kapatılır. Mustafa Kemal ünlü konuşmalarından birini bu isyan sebebiyle yapmıştır: “Efendiler ve Ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz.”
- Şeyh Said İsyanı sebebiyle Türkiye Musul’a saldırıp ele geçirme fırsatını kaçırdı. Bu sebeple 1926’da Ankara Antlaşması imzalandı.
Bu antlaşmaya göre,
- Musul Irak’a ait olacak.
- Musul bölgesinden elde edilen petrolün %10’u 25 yıl boyunca Türkiye’ye verilecek.
SONUÇ OLARAK:
- Türkiye’nin çok partili yaşama geçmesi için erken olduğu,
- Bunun için gereken siyasi olgunluğa henüz ulaşamadığı anlaşılmıştır.
- Böylece ilk çok partili hayata geçiş denememiz başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Henüz Hiç Yorum Yapılmamış