DİVAN-I HÜMAYUN’UN İŞLEVİ

  • Bugünkü anlamda BAKANLAR KURULUNA benzer.
  • Divan-ı Hümayun idari, askeri, ekonomik, toplumsal her türlü meselenin görüşülüp karar verildiği bir çeşit meclistir.
  • Burada padişaha ait olan yasama, yürütme ve yargı güçlerini temsil eden en üst görevliler yer alır. Ve bu güçler Padişah adına kullanılır.
  • Ayrıca Divan-ı Hümayun halkın her türlü şikayetlerini iletebildiği, Kadı kararlarına itiraz edebildiği en yüksek karar organıdır. Divan-ı Hümayun bu yönüyle bugünkü YARGITAY’A benzetilebilir.

DİVAN-I HÜMAYUN’UN KURULUŞU

  • Divan-ı Hümayun Orhan Bey tarafından kurulmuştur.
  • I. Murat zamanında bazı düzenlemeler yapılmıştır. (Vezirlerin sayısı artmış, Sadrazamlık, Kazaskerlik, Defterdarlık makamları oluşturulmuştur.)
  • Klasik dönemde Divan-ı Hümayun’un işleyişini ve görevlerini belirleyen Fatih Sultan Mehmet olmuştur. (Kanunname-i Ali Osman)

DİKKAT: Fatih’in yaptığı değişikliklerden biri Divan toplantılarına Padişahın katılmayarak Sadrazamın başkanlık etmesidir. Padişah toplantıya katılmamış ancak ilgisiz de kalmamıştır. Bir perdenin arkasından Divan toplantılarını izlemiştir.

 

 

DİVAN-I HÜMAYUN ÜYELERİ

 

SADRAZAM (VEZİR-İ AZAM):

  • Osmanlı Devleti’nde Padişahtan sonra en yetkili kişidir.
  • Bugünkü BAŞBAKAN’A benzetilebilir.
  • Padişaha ait olan yürütme gücünün başında olan kişidir.
  • Padişahın VEKİL-İ MUTLAK’IDIR.
  • SEYFİYE sınıfındandır.

Bu sıfatla;

  • Ülkeyi yönetmek
  • Her türlü devlet memurunun atanması veya görevden alınması,
  • Divan-ı Hümayun toplantılarına başkanlık  etmek,
  • Padişah olmadığında SERDAR-I EKREM sıfatıyla ordunun başında sefere çıkmak görevleri arasındadır.

VEZİRLER (KUBBEALTI VEZİRLERİ):

  • Divan toplantılarına katılıp görüş bildirirler.
  • Ayrıca ihtiyaç halinde Vezir-i Azam’ın görevlendirdiği konularla ilgilenirler.
  • Bugünkü DEVLET BAKANLARINA benzetilebilirler.
  • Divan toplantıları Kubbealtı denilen yerden yapıldığı için Kubbealtı vezirleri denilir.
  • I. Murat döneminde sayıları 2 iken sonraki dönemlerde 7’ye kadar çıkmıştır.
  • Vezirlik en yüksek Taşra görevi olan Rumeli Beylerbeyliğinden sonra gelen son derece yüksek bir makamdır. 
  • SEYFİYE sınıfındandır.

KAZASKER:

  • Kadı ve müderrislerin atanması,
  • Divan’a gelen davalara bakmak başlıca görevleridir.
  • Yaptığı görevlere bakınca bugünkü ADALET VE MİLLİ EĞİTİM BAKANLARINA benzetilebilir.
  • Anadolu ve Rumeli Kazaskeri olmak üzere iki tanedirler. Üst rütbeli olanı Rumeli Kazaskeridir.
  • İLMİYE sınıfındandır.

DEFTERDAR:

  • Osmanlı ekonomisinin işleyişinden sorumludurlar.
  • Hem iç (Padişahın özel hazinesi) hem de dış (Devlet hazinesi) hazineden sorumludurlar.
  • Bu günkü MALİYE BAKANINA benzetebiliriz.
  • Anadolu ve Rumeli Defterdarı olmak üzere iki kişidirler. Yüksek rütbeli olan Rumeli Defterdarı’dır.
  • KALEMİYE sınıfındandır.

NİŞANCI :

  • Padişahın nişanı olan TUĞRA’YI her türlü belgeye çekmek başlıca görevidir. İsmini buradan almıştır.
  • Nişancı Osmanlı Devlet sisteminin işleyişi içinde çok önemli bir yere sahiptir. Kalemiye sınıfının en yüksek dereceli memurudur.
  • Emrindeki kalemler aracılığıyla pek çok görevi yerine getirir.
  • KALEMİYE sınıfındandır.

Nişancının başlıca görevleri:

  • Ferman, Berat gibi Padişah emri olan belgeleri hazırlayarak bunlara Padişahın Tuğrasını çekmek.
  • Devletin her türlü iç ve dış yazışmasını yürütmek.
  • Tapu-Tahrir kayıtlarını tutmak.
  • Divan-ı Hümayun’da yapılan görüşmelerin kayıtlarını tutmak (MÜHİMME DEFTERLERİ)
  • Tımar kayıtlarını tutmak.
  • Memurların özlük işleri ile ilgilenmek.

DİKKAT: Nişancı tüm bu görevleri başkanlığını REİSÜLKÜTTAP‘ın yaptığı Kalemler vasıtasıyla yapar. Bu kalemler Beylikçi kalemi, Ruus kalemi, Amedi kalemi, Tahvil kalemi

YENİÇERİ AĞASI:

  • Divan’ın tabi üyesi değildir.
  • Yeniçeriler ile ilgili konular görüşülürken ya da İstanbul’un güvenliği ile ilgili bir konu olursa toplantılara katılır.
  • Ayrıca Divan toplantılarına katılabilmesi için VEZİR rütbesinde olması gerekir.
  • SEYFİYE sınıfındandır.

DİKKAT: Yeniçeri Ağası, yeniçerilerin yanında İstanbul’un güvenliği ve asayişinden de sorumludur.

KAPTAN-I DERYA:

  • Osmanlı donanmasının komutanıdır.
  • Her zaman olmasa da donanma İstanbul’da iken Divan toplantılarına katılır.
  • SEYFİYE sınıfındandır.

ŞEYH-ÜL İSLAM:

  • Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulmuş bir makamdır.
  • Ulema sınıfının en yüksek görevlisidir. En büyük FETVA makamıdır.
  • Divan-ı Hümayun’da oy hakkı yoktur. Ancak alınacak kararlarda fetvası alınır.
  • Bugünkü DİYANET İŞLERİ BAŞKANINA benzetebiliriz.
  • İLMİYE sınıfındandır.

REİS-ÜL KÜTTAP:

  • Reis-ül küttap Klasik dönemde Nişancının emrindeki katiplerin başıdır. YANİ DİVAN ÜYESİ DEĞİLDİR.
  • 18.Yüzyıl’dan itibaren diplomasinin önemi artınca  Reis-ül küttap DIŞ İŞLERİ BAKANI haline gelerek önem kazanmış ve bu dönemden itibaren Divan üyesi haline gelmiştir.
  • KALEMİYE sınıfındandır.