Ulu Önder Atatürk’ün çocuklara en büyük armağanı;
Belki de çocukları kendi çocukluğunu yaşayamadığı için çok önemserdi. Bunun en büyük örneği bana göre küçük Ömer’ di. Ulu önder Atatürk onu karıncalara yuvalarına daha kolay bir şekilde ulaşabilsinler diye köprü yaparken görmüştü. Ondan öyle etkilenmişti ki bütün gününü küçük Ömer’i dinleyerek geçirmişti.
O gün çok önemli bir gündü Ulu Önder için. Fakat önemli işleri olmasına rağmen çok etkilendiği Ömerciğin yanında kalmayı tercih etmişti. Ben de bu hikâyeyi okuduğum zaman çok etkilenmiştim. Ulu Önder şu an belki yaşasaydı eminim ki bizler için gençler için daha birçok güzel işe imzasını atardı. Ben kendi adıma böyle bir Cumhuriyet yönetiminde doğup büyüyüp yetiştiğim için kendimle ve Ulu Önder Atatürk’ün bizlere verdiği imkanlarla gurur duyuyorum. Bizlere biz olduğumuzu hatırlatan bu bayramı “Egemenlik çağdaşlık güvenirlik” ve “özgürlük” adına yine bize armağan eden Atamızı saygıyla anıyorum. Çevremde masum sessiz ve kimsesiz çocuklar görüyorum. Bir an için kendimi onların yerine koyuyorum ve kendimi bomboş bir kuyu gibi hissediyorum ne kadar acı. Bu kelimeleri satırlara dökerken bile ürperiyorum. İşte bu çocuklar bizim toplumumuzun çocukları. Çoğumuzun kardeşi çoğumuzun abisi çoğumuzun ise ablası. Düşünüyorum da neden onları çaresiz bırakıyoruz neden kimsesizler niçin yalnızlar? Çok zor değil mi? Sizlere sesleniyorum büyüklerim: Atamın armağan ettiği bu bayramı böyle mi kutlamalıyız?
-Hayır ben bunu kabul etmiyorum bize hediye edilen bir bayram ve ben bayramımı istiyorum.
Onu doya doya yaşamak istiyorum. Ben egemenlik istiyorum. Siz veremiyorsanız işte size küçük bir kalpten sesleniş biz çocuklara yaşayamadığımız çocukluğumuzu yaşatın. Bizlere konuşma tartışma imkanı sağlayın. Siz büyüklerimiz bu sorunları aştığınız zaman emin olun biz çocuklar Ulu Önder Atatürk’ün emaneti ve en büyük gurur olan bu bayramı en güzel şekli ile yaşayıp yaşatacağız. Yaşamın tüm imkansızlıklarına rağmen zorluklara rağmen Atam sana minnet borçluyuz. Çünkü sen; sanki bu günleri daha önceden düşünüp bizlere doya doya yaşatabilmemiz için böyle bir armağan sundun. Böylece Ulu Önder Atatürk yaptığı yeniliklerle insanların bir adım daha atarak kendilerini yenilemesine çağdaş bir toplum düzeyini geliştirmeye gereksinim duymuştur. Bu nedenle Türk toplumuna en güzel şekli ile verimli olmayı başarmıştır.
23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı Ulu Önder’in atmış olduğu imzadır. Ayrıca Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutladığımız milli bayramlardandır. Bu nedenle Atatürk sözünü şöyle dile getirmektedir; “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” sözü ile belirtmiştir.
Bir kez daha teşekkürler Atam. Biliyorum ki beni duyuyorsun biliyorum ki bunları hissediyorsun seni her zaman ki gibi saygıyla anıyorum. Ve sana minnettar borcumu bir kez daha belirtiyorum. Seni çok seviyorum.
Her nisan ayında kalbim bir farklı çarpar hele de 23 Nisan’a yaklaştıkça. Baharın gelişiyle ağaçların tomurcuklanması gibi demokrasinin filizlenip Türkiye’min her karış toprağına yayıldığı bugün de nasıl çarpmaz insan olanın kalbi?
Çocuk olmanın sevincini heyecanını T.B.M.M.’nin amacı ve Türkiye’nin güzelliğini bugünde anlarım. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda…
23 Nisan’da dünyanın dört bir yanından gelen çocuklarla bayramımız kutlanır. Atatürk bugünü tüm dünya çocuklarına armağan etmekle ne güzel bir iş yapmıştır ki meyvelerini günümüzde görüyoruz. Bütün dünya çocuklarının kaynaşıp arkadaş olduğu ve insanlığın temelini attığı gün dostluk arkadaşlık ve sevginin doyasıya yaşandığı 23 Nisan’dır.
Bütün dünya çocuklarına armağan edilen dünyada tek bayram bizim bayramımızdır. Günümüzde her ne kadar birçok çocuk çocukluğunu yaşayamıyorsa da çocuk olduğunun bilincinde ve çocukluğunu yaşamak istiyor. Savaş tanklarına taş atmakla mermi sesleri ile uyanmakla ve pencereden bakarken kendini bilmez bir kurşunun boynuna isabet etme korkusuyla yaşayan bu çocuklar sizce çocukça şeyler mi yaşıyor? Yaşlarının bünyelerinin kaldıramayacağı bu olayların tüm dünya çocuklarının o minicik kalplerini üzmeye ne hakkı var? Yaşıtlarının mutlulukla yaşadıkları çocukluklarını onlar da yaşayamazlar mı? Çok mu şey istiyorlar büyüklerinden? Dünya büyükleri küçük bir elma şekerinin yaratacağı mutluluğu yoksa bu çocuklardan esirgiyor mu?
Atatürk ne güzel bir düşünceye sahipmiş ki çocukluk duygularını unutmadan dünya çocuklarına bu güzel günü armağan etmiş. Her yıl yaşanan bu bayram umuyorum ki her yıl büyüyen kardeşlik ağıyla insanlığa ders verir ve bir gün bile olsa dünyadaki tüm çocuklar mutlu olur.
Bu bayramın tüm dünya çocuklarını mutlu etmesi ve ilk pamuk şekerini alan çocuğun gülümsemesini tüm dünya çocuklarının yüzünde görmek dileğiyle…
Henüz Hiç Yorum Yapılmamış