DİKKAT:
- Türkiye Selçuklu Devleti’nin Kültür ve Medeniyeti çok büyük oranda Büyük Selçuklu Devleti’nin etkisinde ve onun devamı olarak oluşmuştur.
- Bu yüzden kendimizi tekrar etmemek adına pek çok konu başlığında TÜRK-İSLAM DEVLETLERİ KÜLTÜR VE MEDENİYETİ KPSS KONU:4 bölümünü hatırlatacağız.
DEVLET YÖNETİMİ
- Türkiye Selçuklu Devleti’nin yönetim anlayışı ve devlet teşkilatı, büyük oranda Büyük Selçuklu Devleti’nin aynısıdır.
- Tıpkı Büyük Selçuklu Devleti gibi devlet teşkilatı aşağıdaki şekilde bölümlenmiştir.
- Merkez Teşkilatı
- Hükümdar
- Hükümet
- Saray
2. Taşra Teşkilatı
- Eyalet
- Kaza
- Köy
NOT: Bu konularla ilgili ayrıntılı bilgi için bakınız: KPSS DERS NOTU KONU 4
1. HÜKÜMDAR
- Egemenlik anlayışı, hükümdarın yetkileri, hükümdarın kullandığı unvanlar, egemenlik sembolleri ve veraset anlayışı Büyük Selçuklu Devleti’nin nerdeyse aynısıdır.
- Egemenliğin “Tanrı’nın lütfu” (Kut anlayışı) olduğu anlayışı devam etmektedir.
- Bu yüzden, “Devlet hükümdar ailesinin ortak malıdır.” anlayışı devam etmiştir.
- Dolayısıyla Hükümdar ailesinin (Hanedan) erkek üyeleri tahta geçme hakkına sahiptir.
Bu durum;
1. Bir yandan güçlü kişilerin tahta çıkmasını sağlar.
2. Diğer yandan da devletin zayıflamasına, hatta parçalanmasına neden olabilir.
DİKKAT:
1. Bu anlayış Türk devletlerinin en büyük yıkılma sebebidir.
2. Türklerdeki veraset anlayışı DÜZENSİZDİR.
3. Türk devletlerinin federatif olma sebeplerinden biridir.
HÜKÜMDARIN ÜNVANLARI
- Türkiye Selçuklu hükümdarları, Büyük Selçuklu hükümdarlarının kullandıkları unvanları kullanmakla beraber;
- Özellikle farsça ve Arapça kökenli unvanların (Keykubat, Keyküsrev, Keykavus gibi) daha da arttığını görüyoruz.
- Aynı artış hükümdarların isimlerinde de görülmektedir. (alaaddin, gıyaseddin, İzzeddin gibi)
DİKKAT: İsim ve unvanlarda görülen farsça ve Arapça kelimelerdeki artış, bize Türk dilinin ve Türk kültürünün daha fazla İran ve Arap kültürünün etkisinde kaldığını gösterir.
Türkiye Sulçuklu Hükümdarları;
- Emir-i Azam
- Bey
- Rükneddin
- Sultan
- Gıyasettin
- Keykubat
- İzzeddin
- Keyhüsrev
- Keykavus
- Sultanü-l Azim
- Sultanü-l Galip
- Sultanü-l Muazzam
- İmamettin
Gibi unvan ve isimler kullanmışlardır.
HÂKİMİYET ALAMETLERİ
- Taç
- Hutbe okutmak
- Saray
- Sancak
- Unvan
- Hilat
- Taht
- Tiraz
- Nevbet
- Tuğ
- Çetr
- Tuğra
- Tevki
- Otağ
DİKKAT: Büyük Selçuklu Devleti’ndeki hâkimiyet sembolleri Türkiye Selçukluları içinde geçerlidir. Bu sembollerden anlamını hatırlamadıklarınız için bakınız: KPSS DERS NOTU KONU 4
ŞEHZADELERİN YETİŞTİRİLMESİ
- Şehzadelerin yetiştirilmesi konusunda da melik ve atabey uygulaması devam etmektedir. Ayrıntılı bilgi için bakınız: KPSS DERS NOTU KONU 4
2. HÜKÜMET (DİVAN TEŞKİLATI)
- Türkiye Selçuklu Devleti’nde hükümet divanlar şeklinde örgütlenmiştir. Bunlar:
DİVÂN-I ALÂ, (BÜYÜK DİVÂN)
- Divân-ı Vezâret, Divân-ı Saltanat gibi isimleri de vardır.
- Diğer divanlar (Divan-ı Mezalim hariç) bu divana bağlıdır.
- Devlet meselelerinin görüşülür. Bugünkü Hükümet’e karşılık gelir. Başkanı vezirdir.
DİVAN-I PERVANE
- Başkanı Pervaneci’dir.
- Arazi defterlerinde tutulan Has ve İktaların düzenlenmesinden sorumludur.
- Aynı zamanda istihbarat işlerine de bakar.
DİVAN-I İŞRAF
- Başkanı Müşriftir.
- Ülkede İdari ve Mali teşkilatın işleyişini kontrol eder denetimini yapar.
DİVAN-I İSTİFA
- Başkanı Müstevfi’dir.
- Devletin gelir ve gider hesaplarını kontrol eder ve vergilerin toplanmasını sağlar.
DİVAN-I ARZ
- Başkanı Emir-i Ariz’dir.
- Devleti merkezindeki askerlerin ihtiyaçlarını karşılar. Ordu’nun her türlü ihtiyacını karşılar.
DİVAN-I TUĞRA (DİVAN-I İNŞA)
- Divanda hükümdarın Nişan ve Tuğrasını çeken kişilere Münşi veya Tuğrai denir.
- Devletin her türlü yazışmalarından sorumludur.
NİYABET-İ SALTANAT DİVANI
- Makamı idare eden kişiye Naib-i Sultan adı verilmiştir.
- Devlet idaresinde vezirden sonra gelen kişidir.
- Görevi hükümdar Başkentte olmadığı sürece ona vekâlet etmekti.
DİVAN-I MEZALİM
- Hükümdarın başkanlık ettiği yüksek örfi mahkemedir.
- Doğrudan hükümdara bağlıdır.
3. SARAY TEŞKİLATI
- Saraya Selçuklularda Kapu, Divan gibi isimler verilmiştir.
- Saray hem Selçuklu hükümdarlarının evi, hem de devlet yönetim merkezidir.
Selçuklu Saray’ındaki başlıca görevliler:
Emir-i Hacip; Saray Amiri
Emir-i Mahfil; Saray protokol görevlisi
Perdedar; Sultan’ın huzuruna giriş çıkıştan sorumlu kişi.
Üstad-ı Saray; Şehzade Muallimi
Hace-i Saray; Hadım Ağası
İğdişbaşı; Taşra vergi sorumlusu
HUKUK SİSTEMİ
- Büyük Selçuklu Devleti’nde olduğu gibi Anadolu Selçuklu hukuku Şer’i hukuk ve örfi hukuk olarak ikiye ayrılmıştır.
- Ayrıntılı bilgi için bakınız: KPSS DERS NOTLARI KONU 4
ORDU TEŞKİLATI
DİKKAT: Türkiye Selçuklu Devleti ordu teşkilatı da büyük oranda Büyük Selçuklu ordu teşkilatına dayanmaktadır.
- Hassa askerleri
- Sipahiler
- Bağlı devlet ve beyliklerin askerleri
- Türkmen Birlikleri
- Ücretli askerler
- Gönüllüler
- Donanma
HASSA ASKERLERİ: Doğrudan sultana bağlı özel birliklerdir. Her an savaşa hazır, iyi eğitilmiş askerlerdir. Devlet hazinesinden maaş alırlar.
DİKKAT: Büyük Selçuklu Devleti’nde hassa askerleri İkta geliri ile geçiniyorlardı.
DİKKAT: Türkiye Selçuklu Devleti’nde hassa askeri gulam askerlerinin yerini tutmuştur.
İKTA ASKERLERİ: İkta sistemi içerisinde yetiştirilen askerler
TÜRKMENLER: Sınırlarda yaşayan Oğuz boylarından, (UÇ BEYLİĞİ ) savaş zamanlarında orduya katılan askerleri (ALPLER)
EYALET ASKERLERİ: Melik ve eyalet valilerinin yine ikta sistemi ile yetiştirdikleri askerler.
YARDIMCI KUVVETLER: Selçuklulara bağlı devlet ve beyliklerin savaş zamanında gönderdiği birlikler.
EKONOMİ
Türkiye Selçuklu Devleti’nde başlıca geçim kaynakları tarım, hayvancılık ve ticaret olmuştur.
TARIM
- Türkiye Selçuklu Devleti’nde artık başlıca geçim kaynağı tarımdır.
Selçuklularda ülke toprakları dört bölüme ayrılırdı:
1. Has arazi:
- Mülkiyeti devlete ait arazi çeşitlerinden (Miri Arazi) birisidir.
- Haz arazinin gelirleri sultana, ailesine ve yakınlarına verilirdi.
2. İkta arazi:
- Mülkiyeti devlete ait arazi çeşitlerinden (Miri Arazi) birisidir.
- Gelirleri meliklere, emirlere, komutanlara hizmetleri karşılığı verilen arazilerdir.
- Ikta sahipleri topladıkları vergilerden bir bölümü ile geçimlerini sağlar; Geri kalanı ile asker beslerlerdi.
- Bu topraklar devlete ait olduğundan Ikta verilen kişi bu toprakları satamaz, devredemez veya miras olarak bırakamazdı.
Selçuklular Ikta Sistemi sayesinde;
- Konar-göçer Oğuzları yerleşik yaşama geçirerek onların kontrolünü sağlamıştır.
- Hazineden para harcamadan pek çok asker yetiştirilmiştir.
- Toprağın sürekli ve verimli işlenmesi sağlanmıştır.
- Devlet otoritesi ülkenin her yanına yayılmıştır.
- Devlet ayrıca güvenlik gücü ya da vergi memuru beslemekten kurtulmuştur.
DİKKAT: İkta sisteminin pek çok yararı vardır. Ancak bu yararlar arasında devlet hazinesine gelir getirir yoktur. Hazineden para çıkmadan bazı hizmetler yerine getirildiği için ekonomiye faydalıdır. Ancak bu hazineye gelir geldiği anlamına gelmez.
3. Mülk arazi:
- Mülkiyeti kişilere ait topraklardır. Bu topraklar sahibi tarafından satılabilir, çocuklarına miras olarak bırakılabilirdi.
4. Vakıf arazi:
- Gelirleri dinî ve sosyal kurumların yapılması, masraflarının karşılanması için ayrılmış arazilerdir.
TİCARET
Türkiye Selçuklu Devleti, Anadolu’da ticareti geliştirmek ve Anadolu’yu uluslararası ticarete açmak için:
- Karadeniz ve Akdeniz limanlarını fethettiler. (Antalya, Alanya, Sinop, Kırım’ın Suğdak limanı)
- Çevre ülkelerle ticaret anlaşmaları yaptılar.
- Anadolu’nun dört bir yanına kervansaraylar yaptırdılar
- Dünya tarihinde ilk kez tüccarlar için sınırları içerisinde Devlet sigortası uyguladılar.
AHİLİK TEŞKİLATI (FÜTÜVVET)
- Şehirlerde üretim ve ticaret ahilik teşkilatı ile yürütülmüştür.
- Ekonominin temeli Fütüvvet anlayışına dayalıdır.
DİKKAT: Fütüvvet kelimesini Fütühat ile karıştırmayalım. Fütühat fetihler demektir.
- Ahilik Teşkilatı Esnaf ve Zanaatkârlar kuruluşudur.
- Kurucusu Ahi Evran’dır (Şeyh Nasüriddin).
ÖZELLİKLERİ
- Ahilik teşkilatına bağlı esnaflar; Dericiler, Ayakkabıcılar, Terziler gibi gruplara ayrılır. Yani her üretim dalının kendi loncası vardır. Bu üretim dallarına hirfet adı verilir.
- Ahilerin toplanmış oldukları alana Zaviye adı verilmiştir.
- Ahilik teşkilatına Müslüman olmayanlar alınamaz. (Gayrimüslimler)
- Üyelerine mesleki eğitim verilmiştir.
- Ahilik teşkilatının en üst basamağında Ahi baba adı verilen Pir yer alır.
- Üretilen malları ederinden aşağı veya yukarı fiyata satamazlar. (Narh Sistemi)
- Her esnaf grubunda; Şey, Yiğitbaşı, Kethüda gibi görevliler yer alır.
- Üyelerin gelirlerinin bir kısmı orta sandıkta toplanmıştır.
- Esnaflar gerektiği zaman Cihat‘a katılırlar.
Ahilik Teşkilatı sayesinde Selçuklu şehirlerinde:
- Üretici ve tüketici korunmuş,
- Üretimin kalitesi ve fiyatlar kontrol altında tutulmuş,
- Usta-çırak ilişkisi içinde mesleğe yeni eleman yetiştirilmiştir.
HAYVANCILIK
- Anadolu’ya gelen Türkmenlerin bir kısmı ise konar-göçer yaşantıya devam etmiştir. Bildiğiniz gibi konar-göçerlerin başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır.
- Konar-göçerler sahip oldukları hayvan sayısı kadar devlete ağnam vergisi ödemiştir.
Türkiye Selçuklu Devletinin başlıca gelir kalemleri;
- Öşür: Müslüman çiftçiden alınan toprak ve ürün vergisidir.
- Haraç: Müslüman olmayan çiftçiden alınan toprak ve ürün vergisidir.
- Cizye: Müslüman olmayan askerlik çağındaki erkeklerden alınan baş vergisidir.
- Ağnam: Hayvan üreticilerinden alınan vergidir.
- Gümrük vergileri
- Ganimet: Savaşlardan elde edilen ganimetin beşte biri devletin hakkıdır.
- Maden, orman ve tuzla gelirleri.
- Bağlı beylik ve devletlerden alınan vergiler.
SOSYAL HAYAT
- Anadolu’yu fethinden sonra, gerek I. Dönem beylikler gerekse Türkiye Selçuklu Devleti tarafından Anadolu’nun dört bir köşesinde İmar faaliyetleri gerçekleştirildi.
DİKKAT: Anadolu’dan günümüze kalan eserlerin çok büyük kısmı da bu dönemden kalmıştır. Osmanlı Devleti imar faaliyetlerini daha çok Bursa, İstanbul ve Balkanlarda yoğunlaştırmıştır.
- Türkiye Selçuklularında Sosyal tabakalaşma yoktu. Yaptığı işe göre nüfus, yönetenler ve yönetilenler (halk) olarak ayrılıyordu.
Yönetilenler ise üç gruba ayrılırdı:
1. Şehirliler: şehirlerde yaşayıp, ticaret ve zanaatla uğraşanlar
2. Köyüler: köylerde yaşayan ve temel geçim kaynağı tarım olanlar.
3. Konar-göçerler: Henüz yerleşik yaşama geçmeyen, temel geçim kaynağı hayvancılık olanlar.
DİKKAT: Bunların dışında Gaza ideolojisi ile ortaya çıkan, özellikle Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu Türklerini birleştirmeye çalışan, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda da önemli rol oynamış bir takım sosyal gruplar vardır.
Bunlar:
- Bacıyan-ı Rum; Anadolu Kadınları Teşkilatı
- Feteyan-ı Rum; Anadolu gençler Teşkilatı
- Gaziyan-ı Rum; Anadolu Gazileri Teşkilatı
- Abdalan-ı Rum; Anadolu dervişleri teşkilatı
- Ahiyan-ı Rum; Anadolu Ahileri teşkilatı
BİLİM VE KÜLTÜR HAYATI
- Konya’da Mevlana Celaleddin-i Rumi 13. yüzyılda yaşamış ve ünlü Mesnevi’sini kaleme almıştır.
- Yine aynı dönemde Yunus Emre, Türkçe tasavvufi şiirler yazmıştır.
- Türkiye Selçuklu Devleti özellikle Orta Anadolu’da pek çok eser bıraktılar. Konya, Kayseri, Aksaray, Niğde’de ki eserlerin tamamına yakını Selçuklulardan kalmıştır.
- Türkiye Selçuklu Devleti egemen olduğu toprakları pek çok kervansaray, medrese, darüşşifa, Külliye, Han, hamam, Kümbet, İmarethane gibi pek çok eserle donattılar.
NOT: Bu eserlerin anlamı ve işlevi ile ilgili ayrıntılı bilgi için bakınız: KPSS DERS NOTU KONU 4
BİRİNCİ BEYLİKLER VE ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ’NDE MİMARİ
NOT:
- Anadolu’da Türklerinin ilk mimari yapıtları Camiler’dir.
- Anadolu’nun ilk Külliyesi ise Mengüceklerin Divriği Külliyesidir.
- İlk Selçuklu Külliyesi Kayseri Hunat Hatun Külliyesidir.
- Anadolu’da ilk Medrese Danişmendliler tarafından yapılan Yağıbasan Medresesidir.
- Anadolu Selçuklularında ilk Medrese Koca Hasan Medresesi’dir.
CAMİLER
- Diyarbakır Ulu Camii
- Konya Alaaddin Camii
- Sivas Ulu Camii
- Niğde Alaaddin Camii
- Ankara Arslanhane Camii
- Malatya Ulu Camii
- Konya Sahip Ata camii
MEDRESELER
- Kayseri Koca Hasan Medresesi
- Sivas Buruciye Medresesi
- Sivas Şifaiye Medresesi
- Sivas Gök Medrese
- Kırşehir Cacabey Medresesi
- Kayseri Huand Hatun Medresesi
- Kayseri Şifaiye Medresesi
- Amasya Gök Medrese
- Erzurum Çifte Minareli Medrese
- Konya Karatay Medresesi
- Konya İnce Minareli Medrese
KÜLLİYELER
- Kayseri Hacı Kılıç Külliyesi
- Kayseri Hunat Hatun Külliyesi
- Konya sahip Ata Külliyesi
HASTANELER (DARÜŞŞİFA)
- Aksaray Keykubat Darüşşifası
- Tokat Pervane Darüşşifası
- Amasya Torumtay Darüşşifası
- Kayseri Gevher Nesibe Darüşşifası
- Konya Keykavus Darüşşifası
- Divriği Turan Melek Darüşşifası
HANLAR
- Evdir Han
- Ak Han
- Kırkgöz Han
- Alara Han
- Hekim Han
- İshaklı Han
SARAY VE KÖŞKLER
- Antalya Alaiye
- Alanya Alara
- Alanya Kışlık
- Kayseri Kubadiye
- Kayseri İlyas
- Kayseri Haydar Bey
- Beyşehir Kubadabat
MİMARİDE KULLANILAN MALZEME VE UNSURLAR
- Mihrap
- Minare
- Minber
- Şemse
- Madalyon
- Taş
- Ahşap
- Çini
- Kurşun
- Rölyef
- Mozaik
- Tuğla
- Hat
- Alçı
- Maden
- Vitray
- Bitki Motifi
- Hayvan figürü
- İnsan figürü
- Geometrik Motifler
- Kemer
- Kubbe
- Mozaik
NOT: Türkiye Selçuklularında gelişen diğer sanat dalları yine Büyük Selçuklu Devleti ile benzerlik gösterir. Bu sanatlarla ilgili ayrıntılı bilgi için bakınız: KPSS DERS NOTU KONU 4
Henüz Hiç Yorum Yapılmamış