DEVLET YÖNETİMİ
İlk Türk Devletlerinde, toplumun siyasi örgütlenmesinin en üst basamağını “Devlet ( İl )” oluştururdu.
Hükümdar :
Mutlak Monarşi ile yönetilen Türk Devletleri’nde devlet yönetiminin en önemli parçası hükümdardır.
Hükümdarların kullandığı unvanlar: Türk hükümdarları Han, Hakan, Kağan başta olmak üzere İlteber, İdikut, Yabgu, Şanyü, Tanhu gibi unvanlar kullanmışlardır.
NOT : Sultan, Padişah, Şah gibi bize tandık gelen unvanlar İslamiyet ile birlikte hayatımıza girmiştir. Orta Asya’da kullanılmamıştır.
Hükümdarlık Sembolleri:
- Otağ (çadır),
- Örgin (taht),
- Tuğ (sancak),
- Nevbet (davul),
- Yarlığ (ferman-töre yapabilme gücü),
- Kotuz-Sorguç (şapkaya takılan at kuyruğu – miğfer),
- Yay.
Egemenlik anlayışı: Hükümdarlığın kaynağı “ilahi” idi. Hükümdarlık yetkisinin Gök Tanrı tarafından verildiğine inanılırdı ve buna “Kut” denirdi.
DİKKAT 1: Türk tarihinin başlangıcından sonuna kadar egemenlik anlayışı hiçbir zaman değişmemiştir.
DİKKAT 2: Hakimiyet hakkının Tanrı tarafından verildiğine inanılması Türk devletlerine TEOKRATİK özellik kazandırmaz. Çünkü Türk hükümdarları görevi tanrıdan almakla birlikte din alanına müdahale etmez. Din kurallarıyla devleti yönetmez.
DİKKAT 3: Hükmetme hakkının Tanrı tarafından verildiğine inanılması, Türk hükümdarlarının otoritesini, halkın bağlılığını artıran bir anlayıştır.
DİKKAT 4: Hükümdarların ilahi yetkilere sahip olduklarına inanılmakla birlikte, yetkileri sınırsız da değildir. Hükümdar, halkı, örf, adet, gelenek ve göreneklerden oluşan “Törelere” bağlı olarak yönetirlerdi.
Veraset sistemi ( Tahta geçiş usulü ):
- Orta Asya Türklerinde düzenli bir veraset sistemi yoktur.
- “Kut” taşımak hükümdar olabilmenin tek şartıdır.
- Kut’un hükümdar ve ailenin ( hanedan ) erkeklerinin kanında bulunduğuna inanılırdı.
- Dolayısıyla her hanedan üyesinin hükümdar olmaya hakkı vardır.
- Yani ülke hanedanın ortak malı kabul edilir.
DİKKAT : Yukarıda yazılı olanların sonucu olarak Ülke Hanedan üyelerinin malı kabul edilir. Bu da Türk devletlerinin Federatif özellik göstermesinin temel sebebidir.
Bilgi notu : Federatif ya da Merkeziyetçi sistemler bir devletin topraklarının idare biçimidir.
Federatif Devlet : bir devletin federatif olduğunu anlayabilmemiz için;
- Eyalet yöneticilerinin iç işlerinde serbest, dış işlerinde merkeze bağlı olması,
- Eyaletin Özerk ( Otonom ) özellik göstermesi
- Eyaleti yönetenin burayı kendi malı olarak görmesi,
- Eyaletlerin farklı hukuk kurallarının olması
Gibi özelliklerden birine sahip olması gerekir.
Merkeziyetçi Devlet : Bir devletin merkeziyetçi olduğunu anlayabilmemiz için;
- Eyaletlerin tek merkezden kontrol edilmesi
- Eyalet yöneticilerinin merkezden atanması
- Merkezin eyaletleri sıkı şekilde denetlemesi
- Devletin Üniter yapıda olması
Gibi özelliklerden birine sahip olmak gerekir.
SONUÇ:
- Veraset anlayışındaki bu düzensizlik olumsuz ve olumlu yönlere sahiptir.
- Olumsuz Yönü: Bu belirsizlik nerdeyse her zaman taht kavgalarına neden olmuştur. Bu kavgalarda Türk devletlerinin yıkılmasının hep en önemli nedenleri olmuştur.
- Olumlu Yönü: Diğer yandan bu mücadele tahtı en çok hak eden kişinin hükümdar olmasını sağlamıştır.
İkili Devlet teşkilatı :
- İlk olarak Mete Han tarafından kurulan bu sistemi Veraset sistemi içinde değerlendirmek gerekir.
- Bu sistemde devlet, ( Doğu-Batı, Sağ-Sol vb ) gibi yönetim birimlerine ayrılırdı.
- “Gök Tanrı” inanışının etkisi ile güneşin doğduğu “Doğu” kutsal sayılırdı ve Büyük Hakan Doğu illerini yönetir,
- Hanedan üyeleri ise Yabgu unvanı ile Hakana bağlı olarak Batı illerini yönetirdi.
Katun ( Hatun ) :
- Hükümdarın eşidir.
- Devlet işlerinde hükümdara yardımcı olur.
- Onun yerine vekalet eder.
- Kurultayda yanında oturur.
KURULTAY ( Toy, Kengeş ) :
- Devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı bir çeşit meclistir.
- Bu mecliste ülkenin siyasi, ekonomik, askeri, dini, sosyal, savaş ve barış kararları ile törelerin konması, değiştirilmesi gibi her türlü konu görüşülürdü.
- Ancak Kurultay kararları Hükümdarları bağlamazdı.
- Bu özelliği ile Kurultay’ın hükümdarların bir nevi “danışman meclisi” niteliği taşıdığı söylenebilir.
BOY BİRLİĞİNDEN DEVLETE
Toplumun temelinde OGUŞ ( aile ) vardır. Oguşların birleşmesi ile URUG ( Sülale ), Urugların birleşmesi ile BOY ( soy ), Boyların birleşmesi ile BODUN ( Millet ), Bodunların birleşmesi ile İL ( devlet ) ortaya çıkar.
Bu yapıda en önemli birim Boydur. Çünkü Türkler boylar halinde yaşarlar. Boy yapısı konar-göçer yaşantının mecburi bir sonucudur. Bu yaşantının Türklere hem olumlu, hem de olumsuz etkileri olmuştur.
OLUMLU SONUÇ : Devlet yıkılsa bile boy teşkilatı varlığını korur. Böylece yeni bir devlet kurmak nispeten daha kolaydır. Bu sayede:
- Yıkılan bir Türk devletinin hemen arkasından yenisi kurulabilmiştir
- Böylece Türkler tarih sahnesinden hiç silinmemiştir.
- Türkler bu özelliği sayesinde teşkilatçı bir millet olarak kabul edilir.
OLUMSUZ SONUÇ: Boyların yarı bağımsız bir karakteri vardır. Bu yapı bazen devleti sıkıntıya sokabilir. Devletin zayıflamasına ya da yıkılmasına neden olabilir.
DİKKAT: Boylar halinde yaşantı Türk Devletlerinin federatif özellik göstermesinin bir başka sebebidir.
HUKUK
- Orta Asya Türklerinde devlet ve toplum yaşantısını düzenleyen yazısız hukuk kurallarına TÖRE denir.
DİKKAT 1: Töre’nin yazısız oluşu ona canlı olma özelliği katar. Karşılaşılan yeni durumlarda yeni kurallar ortaya çıkabileceği gibi kullanılmayan kurallar da zamanla yok olur.
DİKKAT 2: Töre yapabilme gücü hükümdarlığın alametlerinden birisidir. Hükümdar töreyi çiğnememek şartıyla yeni kanun koyabilir.
DİKKAT 3: Türklerin yaşantısının hukuk kurallarına etkisi vardır. Bu yaşantıdan dolayı hukuk yazısızdır. Yine bu yaşantıdan dolayı uzun süreli hapis cezası yoktur.
Henüz Hiç Yorum Yapılmamış