1. 1960 SONRASINDA DÜNYA SİYASETİNDE ORTAYA ÇIKAN GELİŞMELER

  • 1960’dan itibaren Dünya’nın içinde bulunduğu durum “Yumuşama Dönemi” olarak adlandırılmıştır. Yumuşama, (Detant) uluslararası ilişkilerde doğu ve batı bloğu arasındaki gerginliği azaltmak için karşılıklı görüşmeler dönemidir. Bu dönemde bloklar arasındaki çatışma ve gerginlik nispeten azalır.

Yumuşama Dönemi politikaları aşamalı olarak:

  1. Taraflar arasında barış’a varacak yakınlaşma,
  2.  Anlaşma,
  3.  İş birliği şeklinde özetlenebilir.

Yumuşamanın ortaya çıkış sebepleri:

  • Yumuşamanın ortaya çıkışında her iki blok içinde konvansiyonel silahlardan nükleer silahlara geçilmesi,
  • Bu silahların yarattığı tehdit nedeniyle ortaya çıkan “Dehşet Dengesi” en önemli faktördür.

DİKKAT: Bu konuda gerilimin Doruk noktasına ulaştığı ve tarafların geri adım atmak zorunda kaldığı olay Küba Buhranı’dır.

DEHŞET DENGESİ: Nükleer silahların yıkıcı etkisi II. Dünya Savaşı’nda görülmüştü. İki taraf da nükleer güce sahipti ve nükleer silahların birbirlerine karşı kullanılma ihtimali her iki tarafı da geri adım atmak zorunda bıraktı. Bu duruma dehşet dengesi denilir.

Diğer yandan yumuşama döneminin başlamasında her iki bloğunda kendi içerisinde yaşadığı bir takım gelişmeler etkili olmuştur. 

BATI BLOĞUNDAKİ GELİŞMELER

  1. Amerika’nın dünya genelindeki askeri durumunu korumak için yaptığı harcamalar bu ülkeye giderek zor gelmeye başlamıştı.
  2. 1964’ten itibaren Vietnam Savaş’ı Amerikan kamuoyunda tepkilere sebep olmaktaydı.
  3. Batı bloğu içerisinde Amerika’nın müttefiklerine danışmadan hareket etmesi özellikle Fransa tarafından tepki ile karşılanıyordu.

NOT: Bu süreçte Fransa, General De Gaulle yönetiminde ulusal bağımsızlık siyaseti izlemiş, NATO’nun askeri kanadından çekilmiştir.

DOĞU BLOĞUNDAKİ GELİŞMELER

  1. Silahlanma yarışı SSCB ekonomisi için de ağır gelmeye başlamıştı.
  2. Doğu Bloğu içerisinde SSCB’nin konumunu sarsacak birtakım gelişmeler yaşanmıştı:
  • SSCB ile Çin arasında ortaya çıkan Güven bunalımı,
  • Yugoslavya ve Romanya’nın SSCB güdümünden kurtulmak istemesi,
  • Çekoslovakya da başlayan “İnsancıl Komünizm”  (Prag Baharı) hareketinin Varşova paktı tarafından kanlı bir şekilde bastırılması

SONUÇ OLARAK, ABD başkanı John f Kennedy ve SSCB başkanı Nikita Kruşçev 1961’de bir araya gelerek yumuşama sürecini başlattılar.

 

YUMUŞAMA SÜRECİNDE

  •  1963’te Washington ile Moskova arasına doğrudan telefon hattı çekildi.
  • 1963’te yeraltından başka alanlarda nükleer denemeler yasaklandı.
  • 1967’de SSCB, ABD ve İngiltere arasında “Dış Uzay Anlaşması” imzalandı. Bu anlaşmaya göre uzayda nükleer silah denemesi ve depolanması yasaklandı.
  • 1968’de İngiltere, SSCB ve ABD arasında nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşması imzalandı.
  • 1971’de Deniz Yatağı Anlaşması ile deniz ve okyanus tabanlarında nükleer silah depolanması ve denemesi yasaklandı.
  • 1972 de biyolojik silahların geliştirilmesi üretimi ve depolanması yasaklandı.
  • 1974’te ABD ve SSCB arasında “Eşik Antlaşması” ile nükleer silahların yer altında denenmesi tamamen yasaklandı.
  • ÖNEMLİ ABD başkanı Richard Nixon ile SSCB lideri Leonid Brejnev arasında 26 Mayıs 1972’de SALT-I (Stratejik Arms Limitation Talks) anlaşması imzalandı.
  • AVRUPA Avrupa ülkeleri arasında güvenlik ve işbirliğini güçlendirmek için Helsinki’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı toplandı. 1 Ağustos 1971’de “Helsinki Sonuç Belgesi” (Helsinki Nihai Senedi) yayınlandı. 35 ülkenin imzaladığı bu belgeye göre Avrupa devletleri arasında ekonomi, çevre, bilim ve teknoloji gibi alanlarda işbirliği yapılacaktı. SSCB’nin de imzaladığı bu anlaşma yumuşamanın doruk noktası olarak kabul edilir.

 A. ARAP-İSRAİL SAVAŞLARI

  • İsrail’in kurulmasından sonra 1948-49 arasında gerçekleşen ilk Arap-İsrail Savaşı’nı İsrail kazanmıştı.

1956 Arap-İsrail Savaşı ve Süveyş Krizi

  • 1955’te Mısır lideri Cemal Abdülnasır, Akabe Körfezi’ni ablukaya alarak Süveyş kanalını millileştirildi. Çıkarlarına ters düşen bu durum karşısında İsrail, 29 Ekim 1956’da Mısır’a saldırdı.
  • Aynı zamanda İngiltere ve Fransa’da Süveyş’e asker çıkardı. (Süveyş Krizi)
  • Tarihe Süveyş krizi olarak geçen bu olay karşısında ABD ve Sovyetler Birliği’nin baskısı sonucu İngiltere ve Fransa savaştan çekildi. Ancak İsrail, Sina Yarımadası’nı işgal ederek topraklarını savaştan öncekinin 4 katı genişletti.
  • Kasım 1956’da Savaş sona erdi ve Mısır ile İsrail’e arasına Birleşmiş Milletler askerleri yerleştirildi.

Altı gün Savaşı 1967

  • 1956 yılındaki düzenlemeden rahatsız olan Mısır, 1967’de yeniden harekete geçti.
  • Önce Birleşmiş Milletler Barış gücünün bölgeden çekilmesini sağladı. Adından Tiran Boğazı’nı İsrail deniz trafiğine kapattı.
  • Bunun üzerine İsrail yeni bir savaş başlattı. Kısa sürede Batı Şeria, Gazze, Golan Tepeleri, Eski Kudüs, Ürdün’ün batı kesimi ve Suriye’nin güney arazisini alarak Sina Yarımadası’nın tamamını ele geçirdi.

Yom Kippur Savaşı 1973

  • Mısır devlet başkanı Nasır’ın 1970’te ölümünün ardında yerine geçen Enver Sedat hem Mısır’ın kaybettiği yerleri geri almak, hem de Arap dünyasında saygınlık kazanmak için Suriye ve Ürdün’ün de desteği ile İsrail’e bir saldırı planı hazırladı.
  •  Hazırlanan plan, Yahudilerin kutsal günü olan Yom Kippur’da aniden saldırıya geçilerek uygulandı.
  •  İlk 5 gün Araplar üstün olsa da ardından ABD’nin desteğini alan İsrail yeniden dengeyi sağladı.
  • Birleşmiş Milletler’in devreye girmesiyle Mısır ile İsrail arasında 18 Ocak 1974’te bir anlaşma imzalandı.

SONUÇ: 74 barışından sonra ABD’nin de arabuluculuğu Mısır ile İsrail arasında bir yakınlaşma süreci başladı. 1978’de Amerika, Mısır ve İsrail arasında CAMP DAVİD anlaşması imzalandı. Bu anlaşmayla Arap-İsrail savaşları tamamen son buldu.

B. İRAN-IRAK  SAVAŞININ SEBEP VE SONUÇLARI

  • Arap-İsrail savaşlarının bitmesinin hemen ardından Ortadoğu’daki çatışma alanı Basra‘ya kaydı

Savaşı’nın sebepleri

  1.  Saddam Hüseyin’in Basra Körfezi’ni ele geçirip, Arap dünyasının lideri olmak istemesi.
  2. 1979 İran İslam Devrimi sonrası iktidara gelen Humeyni‘nin Irak iç işlerine karışması.
  3.  Irak’ta çok sayıda şii vatandaşın bulunması ve Saddam Hüseyin’in Şiilere yönelik sert politikaları.
  4. İran’da gerçekleşen İslam devriminin Irak’ta da gerçekleşeceği endişesi.

SAVAŞ,

  • Basra Körfezi için hâkimiyet iddiasında bulunan Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in Şattülarap anlaşmasını feshetmesi ile 22 Eylül 1980’de başladı.
  • Hem dünya hem Irak yönetimi kısa sürede İran’ın yenileceğini düşünüyordu. Çünkü İran’da yaşanan devrim sırasında pek çok subay tasfiye edilmiş ve İran ordusu zayıf düşmüştü. Diğer yandan Irak, Amerika’dan pek çok silah almış ve güçlü bir ordu kurmuştu.
  • Ancak savaş Irak’ın planladığı gibi gitmedi. İran, kısa sürede savaştaki dengeyi sağladı.
  • Savaşın devam ettiği 8 yıl boyunca iki taraf da birbirine kesin bir üstünlük sağlayamadı.
  • 1988 yılında uluslararası baskının artması sonucu İran, anlaşmaya razı oldu.

Savaşın sonuçları

  1. Her 2 ülkeden yaklaşık 1 milyon kişi ölmüş, 3 milyon kişi sakat kalmıştır.
  2. Her iki ülke de çok büyük maddi kayba uğramış ve dış borçları artmıştır. (Özellikle Irak)
  3. Savaş, Saddam Hüseyin rejiminin Irak’taki gücünü artırmış ve iktidarını kuvvetlendirmiştir.
  4. İran’ın İslam dünyasının lideri olma planları gerçekleşmemiştir.
  5.  Irak, bu savaşta uğradığı maddi kaybı telafi etmek için Kuveyt’e saldırmış; Bu da Körfez Savaşı’na neden olmuştur.
  6. Tüm bunlar ABD’ye yaramıştır. ABD, Körfez Savaşı’nda Basra Körfezi ve Ortadoğu’ya “Çekiç Güç” adı altında askeri birlikler göndermiştir.
  7.  İki ülkenin de petrol kaynakları çok büyük tahribata uğramıştır.