4. İKİ DÜNYA SAVAŞI ARASINDAKİ DÖNEMDE DÜNYADA MEYDANA GELEN SİYASİ VE EKONOMİK GELİŞMELER
A. I. DÜNYA SAVAŞI SONRASI KALICI BARIŞ’I SAĞLAMA ÇABALARI
MİLLETLER CEMİYETİ’NİN (CEMİYET-İ AKVAM) KURULMASI (10 OCAK 1920)
- Milletler cemiyeti Wilson ilkeleri gereğince Paris Barış Konferansı’nda kurulmuştur.
- Cemiyetin kuruluş amacı savaş sonrasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları barışçıl yollarla çözmek ve yeni savaşlara yol açacak sorun ve gelişmeleri önlemektir.
Milletler Cemiyeti’nin önemi: tarihte ilk kez sadece Avrupa’nın değil tüm dünya ülkelerinin de üyesi olduğu barış zamanında kurulan ilk uluslararası kuruluş olmasıdır.
Milletler Cemiyeti’nin kuruluş amaçlarına karşın:
- Fiiliyatta büyük devletlerin çıkar ve politikalarına hizmet eden bir teşkilat haline gelmesi
- Örgüte üye olma konusunda eşitsizlik bulunması
- Herhangi bir savaş durumunda bunu engelleyecek kendi silahlı kuvvetinin olmaması
- Ortaya çıkmasında Amerika’nın büyük etkisine rağmen Amerika’nın uzun süre bu cemiyete girmemiş olması
Bu cemiyetin güvenilirliğini ve işlevselliğini azaltmıştır.
- Milletler Cemiyeti’nde üye ülkeler 3 gruba ayrılmıştır:
- Birinci grup: I. Dünya Savaşı’nı Galip olarak bitiren devletlerdir. Bu devletler kurucu üye olarak yer almıştır.
- İkinci grup: I. Dünya Savaşı’nda tarafsızlığını koruyan devletlerdir.
- Üçüncü grup: Üyelikleri bazı şartlar altında diğer üyelerce kabul edilen devletlerdir.
NOT: Milletler cemiyeti II Dünya Savaşı’nın çıkışı ile birlikte geçerliliğini kaybetmiş, 1946’da yaptığı son toplantı ile kendini feshetmiştir.
LOCARNO ANTLAŞMASI (1 ARALIK 1925)
- Barışın sürekliliğini sağlama çabalarından biridir.
- Bu anlaşma Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika ve İtalya arasında yapılmıştır (Türkiye bu anlaşmaya dâhil olmamıştır.)
Locarno Antlaşmasının önemi:
- Almanya, Fransa ve Belçika sınırını silahtan arındırma sözü vermiştir.
- Almanya, Doğu sınırlarını silah zoru ile değiştirmeyeceğine söz vermiştir.
- Böylece Fransız-Alman yakınlaşması olmuş, Locarno dönemi (1925-1930) iki Savaş arası dönemin altın yılları haline gelmiştir.
BRİAND-KELLOG PAKTI (27 AĞUSTOS 1928)
- Ortaya çıkmasında Fransız ve Amerika dışişleri bakanlarının katkısı olduğu için onların ismi ile anılır.
- Bu parkta katılan devletler SAVUNMAYA DAYANMAYAN SAVAŞI KANUN DIŞI SAYMIŞLARDIR.
- Parkta; ABD, İngiltere, Japonya, Fransa, İtalya, Almanya, Belçika, Polonya ve Çekoslovakya katılmıştır.
ÖNEMİ: Milletler Cemiyeti’nin kurulduğu günden beri silahsızlanma adına atılan en ciddi adımdır. Ancak bu pakt da yeni bir savaşın çıkmasını önleyememiştir.
B. 1929 DÜNYA EKONOMİK BUNALIMI (KARA PERŞEMBE)
- I. Dünya Savaşı sonunda Avrupa’da nitelikli iş ve sermaye gücü azalmış, savaş maliyetleri yüzünden devletlerin iç ve dış borçları artmıştı. Buna karşılık Amerika’da 1920’li yıllarda durum çok iyiydi. Üretimde hızlı artış yaşanıyor, sanayi her geçen gün gelişiyor ve büyüyordu.
- ANCAK, aşırı ve kontrolsüz büyüme holdingleşme, Bankacılık ve şirketleşme kanunlarının yetersizliği, Avrupa’dan borçların alınamaması gibi pek çok sebeple işler tersine döndü.
- Kriz, 24 Ekim 1929 Perşembe günü New York borsasında bazı hisse senetlerinin hızlı düşüşü ile başladı.
NOT: Amerikalılar bu krize “BÜYÜK DEPRESYON” ya da “KARA PERŞEMBE” ismini vermişlerdir.
- 1929 dünya ekonomik buhranı dünyanın gördüğü en büyük ekonomik krizdir ve Dünya ticaret hacmini 2/3 oranında azaltmıştır.
- Başta Amerika olmak üzere bütün dünyada işsizliği olağanüstü derecede artırmıştır pek çok şirket ve banka batmış insanlar değiş tokuş ekonomisine geri dönmüştür.
NOT: John Steinbeck’in GAZAP ÜZÜMLERİ romanı bu krizi anlatır.
C. İKİ SAVAŞ ARASI DÖNEMDE ETKİLERİNİ ARTIRAN BAZI AKIMLAR VE ETKİLERİ
Faşizm: Kelime anlamı ırkçılıktır. Özellikle İtalya’da 1922-1943 yılları arasında iktidarı ele geçiren Mussolini ve partisinin dayandığı temel fikirdir. Bu fikir, meslek kuruluşlarına dayanır. Devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlar. Yetkinin tek partinin elinde toplandığı bir düzeni öngörür.
Nazizm: Almanya’da 1930’lu yıllarda Hitler tarafından kurulan Nasyonal Sosyalist Partisi’nin, Alman ırkının üstünlüğünü savunan politikasıdır.
Komünizm: Sanayi inkılâbından sonra ortaya çıkan işçi sınıfının hak talebi ile doğmuş bir fikirdir. Bütün insanların eşitliği ve eşit haklara sahip olması ilkesine dayanır. Sınıfsız bir toplum ve eşit yaşama koşulları içinde herkesin devlet imkânlarından eşit yararlandığı bir toplum düzenini savunur.
Sosyalizm: Üretim araçlarının devlet tarafından kontrol edildiği, devletin imkânlarını vatandaşlarına eşit biçimde sunabildiği bir toplum düzenini savunur. Bu düzende esas olan kar değil insanların ihtiyaçlarının eşit biçimde karşılanmasıdır. Komünizm, sosyalizm fikrinin ütopyasadır.
Liberalizm: Kelime anlamı serbestlik demektir. Devletin her alanda insanları serbest bıraktığı, insanların önünü açtığı bir düzeni savunur. Ekonomide ise devlet müdahalesini en aza indiren serbest piyasa ekonomisini savunur.
Kapitalizm: Anamala dayanan ve kar amacı güden üretim düzenidir. Sermayecilik demektir. Kapitalizm, liberalizm ile birbirlerini tamamlayan fikirlerdir.
İTALYA’DA FAŞİZM
- İtalya, I. Dünya Savaşı’nda galip devletler safında yer almasına rağmen bu savaştan umduğunu bulamamıştır.
- Savaştan sonra İtalya’da siyasi, sosyal ve ekonomik bir kriz ortamı oluşmuştur.
- Benito Mussolini bu ortamı çok iyi kullanmış, bir taraftan “Fasci Derneği’ni” ve “Kara Gömlekli” militanları yanına alırken; diğer taraftan da 1921’de Faşist Partisi’ni kurmuştur.
- 1922 yılında başlayan grev ve kargaşalar üzerine Kara Gömlekliler’ine meşhur emrini vermiştir: Roma’ya yürüyün.
- Bu yürüyüş üzerine İtalyan kralı 30 Ekim 1922’de Mussolini’yi başbakanlığa getirmek zorunda kalmıştır.
- Mussolini, iktidara geldikten sonra 1926’da mevcut anayasayı rafa kaldırarak totaliter bir rejim inşa etti. 1927’de siyasi partiler kapatıldı ve muhalif liderlerin çoğu yurtdışına kaçtı.
- “Duçe” unvanını alan Mussolini, Roma İmparatorluğu’nu yeniden kurmak için saldırgan politikalar izlemeye başladı.
ALMANYA’DA NAZİZM
- Almanya I. Dünya Savaşı’ndan yenilgi ile çıkmış ve çok ağır şartlar içeren Versay Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştır.
- I. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’da Weimar Cumhuriyeti kurulmuştur.
- Bu cumhuriyetin kurulduğu günlerde Münih’te Alman işçi partisi faaliyete başladı. 1920 yılında partinin adı Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (Nazi) oldu.
- Partinin lideri olan Adolf Hitler iktidara gelmek için aradığı fırsatı 1929 dünya ekonomik buhranı ile buldu. 1930 yılındaki seçimden ikinci parti olarak çıktı. 1932’de yapılan seçimlerde ise en büyük parti konumuna ulaştı. 1933’te başbakan olarak iktidara geldi.
- İktidara gelir gelmez diktatörlük yönetimini kuracak adımlar atmaya başladı. 1933’te Alman Meclisi kapatıldı. Aynı zamanda bütün partiler kapatıldı ve ülkede siyasi faaliyetler yasaklandı. 1934’te Hitler tüm rakiplerini yok etmeye başladı.
- İktidarını sağlamlaştırdıktan sonra ise Versay düzenini tamamen yok edecek adımlar atmaya, saldırgan politikalar uygulamaya başladı.
JAPONYA’DA AŞIRI MİLLİYETÇİLİĞİN YÜKSELİŞİ
- Japonya meiji restorasyonu (Aydın Hükümet Çağı) ile dışa kapalı yapısından kurtulmuş, her alanda modern bir düzen oluşturmuştu.
Japon milliyetçiliğinin yükseliş sebepleri:
- Çin ve Rusya’yı ile yaptıkları savaşlar; Ardından gelen 1. Dünya savaşı Japon milliyetçiliğinde bir sıçrama yarattı. Muhafazakar milliyetçilik batıdan gelen düşünce ekollerine karşı Japonlar için bir savunma mekanizması görevi üstlendi.
- Japonya’da milliyetçiliğin kuvvetlenmesinin bir diğer sebebi de 1929 dünya ekonomik buhranıdır. Bu buhranla Batı ülkelerinde ekonomik korumacılığın artması Japonya’nın da kendi dış pazarını yaratma arzusuna sebep olmuştur.
- Bir diğer sebep de Japon Deniz gücündeki artıştan rahatsız olan Amerika ve İngiltere’nin tepkisine karşı gittikçe kuvvetlenen milliyetçilik hisleridir.
DİKKAT: Almanya’nın Avrupa’da, İtalya’nın Afrika ve Akdeniz’de, Japonya’nın ise Asya’daki faaliyetleri savaş sonrası kurulan düzenin yıkılmasına ve birçok bunalımın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu üç devlet ilerleyen süreçte “MİHVER DEVLETLERİ” oluşturmuştur.
RUSYA’DA BOLŞEVİK İHTİLALİ
- I. Dünya Savaşı’nın sürdüğü yıllarda Rusya’da çarlık rejimi yıkılmış, 1917’de Sovyet Rusya kurulmuştur.
- İhtilalin ve Komünist Parti’nin önderi ben VLADİMİR LENİN’dir.
- 1924’te Lenin’in ölümü ile iktidara Komünist partisi lideri JOSEF STALİN geçmiştir.
Henüz Hiç Yorum Yapılmamış