1. ATATÜRK DÖNEMİ’NDE İÇ POLİTİKADAKİ BAŞLICA GELİŞMELER
NOT:
- Sevgili öğrenciler, değerli meslektaşlarım bu ünitede yer alan pek çok konu daha önceki ders notlarımızda mevcut olmasına rağmen, şu an okutmakta olduğumuz ders kitabını esas alarak 4. Ünitenin ders notlarını çıkardık.
- Notları çıkarırken ders kitabının dışına çıkmamaya, zaten yeterince geniş olan konuyu öğrencilerimiz için zorlaştırmamaya özen gösterdik.
- Umarız ders notlarımız ihtiyacınıza cevap verir.
A) I. VE II. MECLİSİN TEŞEKKÜLÜ
I. TBMM
· İstanbul’da toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin Misak-ı Milli’yi ilan etmesi üzerine İtilaf Devletleri 16 Mart 1920’de İstanbul’un resmen İşgal etti. İtilaf Devletleri tüm devlet kurumlarına el koydukları gibi, Osmanlı Mebusan Meclisini de dağıttılar. Yakalayabildikleri mebusları yakalayarak Malta’ya sürgüne gönderdiler.
· Yaşanan bu gelişmeler üzerine Ankara’da bulunan Mustafa Kemal, İtilaf devletlerinin tehdidinden uzak, milli bir meclisin açılması gerektiğini belirterek, her livadan beş temsilci seçilmesini istemişti.
Ankara’da açılacak bu yeni meclise;
· Osmanlı Mebusan Meclisinin kurtulabilen üyeleri doğrudan kabul edildi.
· Yapılan yeni seçimle seçilen milletvekillerinden oluşmuştur.
NİHAYET, I. BÜYÜK MİLLET MECLİSİ 115 milletvekili ile 23 Nisan 1920’de açıldı.
NOT: 1922’de Malta sürgününden dönen 14 kişi daha I.TBMM’ye kabul edildi.
I. TBMM’nin özellikleri
- Hem yıkıcı hem kurucu meclistir. (Osmanlı Devletini yıktığı için yıkıcı, yeni Türk devletini kurduğu için kurucu) İHTİLAL MECLİSİDİR.
- Bu meclis Güçler Birliği ilkesini benimsemiştir.
- Güçler birliği ilkesinin benimsenmesi sonucu Meclis Hükümeti Sistemi ile çalışılmıştır.
NOT: Ayrıntılı bilgi için Bakınız: Güçler Birliği ve Meclis Hükümeti Sistemi
- I.TBMM üyelerinin yurdu işgalden kurtarma konusunda hemfikirdir. Ancak padişah yönetimin yıkılıp yerine demokrasiye dayalı bir yönetim kurma konusunda görüş ayrılıkları vardır.
YORUM: Milli bağımsızlık konusunda görüş birliği var. Milli egemenlik konusunda görüş ayrılıkları var.
DİKKAT: I. TBMM hem görüş ayrılığının, hem de Mustafa Kemal’e karşı muhalefetin en yoğun olduğu meclistir. Bu görüş ayrılığı Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasından ve özellikle Saltanatın kaldırılmasından (1 Kasım 1922) sonra iyice artmıştır. Hatta bu süreçte muhalif grup meclise seçim kanunu ile ilgili bir değişiklik önerisi verdiler.
Bu önergeye göre: Milletvekili olacak kişilerin;
- Türkiye’nin bugünkü sınırları içinde doğması,
- Seçim bölgesinde sürekli oturması,
- Göç etmişse en az beş yıl o bölgede oturması gerekiyordu.
Önerge doğrudan Mustafa Kemal’i hedef alıyordu. Yaşanan bu olaylar meclisin yenilenmesini zorunlu kılıyordu.
Böylece 1 Nisan 1923’te meclis seçimlerin yenilenmesine karar vererek kendisini feshetti.
NOT: I. TBMM’de siyasi parti yoktur. I. Ve II. Grup şeklinde meclis grupları vardır. I. Grup, Müdafa-i Hukuk gurubunu, II. Grup muhalif kanadı temsil eder.
II. TBMM
- TBMM İhtilal meclistir. II. TBMM ise İnkılâp meclisidir. İnkılâpların büyük kısmı II. TBMM tarafından gerçekleştirilmiştir.
- Bunu yapabilmesini sağlayan özelliği 1. Meclis ile kıyaslandığında daha fazla görüş birliğinin olduğu, İnkılâpların gerekliliğine inanan milletvekillerinden oluşmasıdır.
- 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması, 23 Ağustos 1923’te II. TBMM tarafından onaylandı. (II. TBMM’nin ilk icraatı)
- Ankara’yı Başkent ilan etmiştir.
- Cumhuriyet’i ilan etmiştir.
- Halifeliği kaldırmıştır.
B) ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ DENEMELERİ
CUMHURİYET HALK FIRKASI (9 Eylül 1923)
- 1 Nisan 1923’te seçimlerin yenilenmesi kararı alınmıştı.
- Mustafa Kemal, seçimlere Anadolu ve Rumeli Müdafaa-î Hukuk Cemiyeti kanalıyla girdi.
- Seçimlerin ardından Müdafaa-i Hukuk Grubu, 9 Eylül 1923’te Halk Fırkası adını aldı.
NOT: Böylece Yeni Türk Devleti’nin ilk siyasi partisi kurulmuş oldu.
- Parti Cumhuriyet’in ilanından sonra Cumhuriyet Halk Fırkası adını aldı.
TERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASI (17 Kasım 1924)
- Parti Cumhuriyet tarihinin ikinci siyasi partisi, ilk muhalefet partisidir.
DİKKAT: Çok partili hayat demokrasinin ÇOĞULCULUK ilkesi ile ilgilidir. Çoğulculuk toplumda mümkün olduğu kadar çok görüşün temsil edilmesi demektir.
NOT: Daha ayrıntılı bilgi için bakınız: Demokrasinin ilkeleri
- Mustafa Kemal’in eski silah arkadaşları tarafından kurulmuştur. Partinin genel başkanı Kazım Karabekir olmuştur.
- Partinin kurulmasında Mustafa Kemal’in arkadaşlarıyla olan görüş ayrılıkları etkili olmuştur. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra başlayan köklü İnkılâplar konusunda görüş ayrılığı yaşamışlardır.
- 1924’te halifeliğin kaldırılması ile birlikte ülkede “din elden gidiyor” tartışmalarının olduğu bir dönemde açılan parti, programına “parti dini inançlara saygılıdır.” İbaresini koymuştur. Ayrıca ilk şubesini Urfa’da açmıştır.
- Böylece gerilen siyasi ortam ve Musul sorunu nedeniyle İngilizlerin müdahalesi sonucu Şeyh Sait İsyanı çıkmıştır.
- Fethi Okyar başbakanlığında ki hükümet, ciddi tedbirler almakta gecikince isyan, Güneydoğu Anadolu’nun büyük kısmına yayıldı.
- Fethi Okyar hükümeti istifa etti. Yerine İsmet İnönü başbakan oldu.
- Meclis’te TAKRİR-i SÜKÛN Kanunu kabul edildi. İsyan kısa sürede sert tedbirlerle bastırıldı.
- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, İsyanın çıkmasında ki rolü nedeniyle Takrir-i Sükûn Kanunu’na dayanılarak mevcut hükümet tarafından kapatılmıştır.
SONUÇ: Böylece Cumhuriyet tarihindeki ilk çok partili hayata geçiş denemesi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
NOT: Ayrıntılı bilgi için bakınız: TERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASI
SERBEST CUMHURİYET FIRKASI (12 Ağustos 1930)
- İlk çok partili hayata geçiş denemesi ve Şeyh Sait isyanının üzerinden beş yıl geçmişti. Bu süreçte, son derece köklü inkılâplar neredeyse hiç itirazsız gerçekleştirilmişti.
- Mustafa Kemal, hayattayken demokrasinin tam anlamıyla ülkede yerleştiğini görmek istiyordu.
- Tek parti iktidarının pek çok sakıncaları vardı. İktidarın, muhalefet aracılığıyla denetlenmesi, halkın bilgilendirilmesi gerekiyordu.
- Ayrıca 1929 Dünya Ekonomik Buhranı Türkiye’yi de etkilemişti. İktidardaki CHP’nin devletçi politikası toplumda tepki yaratıyordu.
- Böylece Serbest Cumhuriyet Fırkası 12 Ağustos 1930’da Mustafa Kemal’in teklifi ve teşviki ile Fethi Okyar tarafından kurulmuştur.
- Parti, ekonomide liberalizmi benimsemiştir. İsminin başındaki “Serbest” ifadesi buradan gelmektedir.
- Parti, cumhuriyetin temel değerlerine saygılıdır.
HATIRLAYALIM: TPCF, Laiklik ilkesi konusunda sıkıntılıydı.
- Ancak yine de Parti açılır açılmaz siyasi ortam yeniden gerildi. Partinin şubeleri rejim karşıtlarının kontrolüne geçmeye başladı.
- İşlerin kontrolden çıktığını gören Fethi Okyar, ağustosta açtığı partisini kasımda kapattı.
NOT: Aralık, 1930’da patlak veren Menemen olayı, Fethi Okyar’ın ne kadar isabetli bir karar aldığının kanıtıdır.
NOT: Ayrıntılı bilgi için bakınız: SERBEST CUMHURİYET FIRKASI VE MENEMEN OLAYI
MUSTAFA KEMAL’E SUİKAST GİRİŞİMİ (15 Haziran 1926)
- Suikast girişimi, Eski İttihat ve Terakki üyeleri tarafından Mustafa Kemal’i öldürmek, ardından da iktidarı ele geçirmek amacıyla yapılmıştır.
- Suikast Planı, Mustafa Kemal’in 17 Haziran 1926’da İzmir’i ziyaretine göre yapılmıştır.
- Ancak Mustafa Kemal’in İzmir’e bir gün geç kalması üzerine, suikastçıları Yunanistan’a kaçıracak olan Giritli Şevki’nin panikleyerek suikastı ihbar etmesi sonucu suya düşmüştür.
DİKKAT: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Sözünü bu girişim sonucunda söylemiştir.
Henüz Hiç Yorum Yapılmamış