Sınırlar

Batı Sınırı: Sınırımız Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndaki şekliyle kabul edilmiştir. Meriç nehri iki ülke arasında sınır olarak belirlenmiş, Karaağaç kasabası Türkiye’ye verilmiştir.

Suriye Sınırı: 20 Ekim 1921’de Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması’ndaki şekliyle kabul edilmiş, Hatay Suriye’ye bırakılmıştır.

Irak Sınırı: Lozan’da çözülemeyen tek konudur. Musul konusu, daha sonra Türkiye ile İngiltere’nin aralarında yapacakları görüşmelere bırakılmıştır.

Doğu Sınırı: Kars Antlaşması’ndaki şekli ile belirlenmiştir.

 

Ege Adaları

  • Balkan Savaşları’yla elden çıkmış olan Ege Adaları İmroz ve Bozcaada dışında geri alınamadı
  • Ancak bu adaların Türk sınırına yakın olanları asker bulundurmayacak ve herhangi bir askeri tesis kurulamayacaktır.

 

Savaş Tazminatı

  • Türkiye’nin maddi tazminat talebi reddedilmiş, Yunanistan’ın savaş tazminatı olarak Karaağaç kasabasını Türkiye’ye bırakmasına karar verilmiştir.
  • Türkiye de I. Dünya Savaşı öncesi İngiltere’den sipariş ettiği ve parasını peşin ödediği iki gemiden vazgeçti.

 

 Kapitülasyonlar

  • Türk ulusunun gelişimini yüzyıllarca önlemiş olan, geri kalmışlığın simgesi haline gelen kapitülasyon, tüm sonuçlarıyla birlikte kaldırılmıştır.
  • Bu karara bağlı olarak ülkemizde bulunan yabancı ticaret kuruluşlarının da Türk yasasına uyma zorunluluğu getirilmiştir.

 

Dış Borçlar

  • 1845’te başlayan 1881’de Osmanlı ekonomisinin iflasına ve Duyun-u Umumiye’nin (Genel Borçlar İdaresi) kuruluşuna yol açan Osmanlı borçları zamanla daha çok artmıştır.
  • Lozan Konferansı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması sonucu kurulan yeni devletlere pay edilen Osmanlı borçlarından, Türkiye kendi payına düşeni kabul etti.
  • Bu borçlar kâğıt para ve taksitle ödenecekti.

DİKKAT: Alacaklı devletlerin bunu kabul etmesi Yeni Türk Devleti’ne güvendiklerinin göstergesidir.

  • Duyumu Umumiye İdaresi kaldırıldı.

 

Azınlıklar Sorunu

  • Yeni Türk Devleti’nin sınırları içinde yaşayan tüm azınlıkların, Türkiye vatandaşı olduğu ilkesi benimsendi.
  • Türk vatandaşları hangi haklara sahipse azınlıklar da o haklara sahip olacak, ayrıcalık tanınmayacaktı.
  • Türkiye, azınlıkların uluslararası antlaşmalardan doğan haklarını kabul etti.

 

Nüfus Mübadelesi Sorunu

  • Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmadan önce Batı Trakya’da oturan Türklerle İstanbul’daki Rumlar dışında,
  • Diğer bölgelerdeki Türkler ile Rumların yer değiştirmesi kararı alındı.
  • Ancak bu konu cumhuriyet döneminde de Türkiye ile Yunanistan arasında sorun olmaya devam etti.

 

Yabancı Okullar Sorunu

  • Türkiye bu konunu kendi iç meselesi olduğunu ve Lozan’da görüşülmesini kabul etmeyeceğini bildirdi.
  • Yabancı okullar açık kalacak ama Türk kanunlarına bağlı kalacaktı.

 

Boğazlar

  • Boğazlar, başkanı Türk olan uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecekti.
  • Türkiye savaş durumunda boğazlarını silahlandırabilecekti.
  • Barış zamanında ise her iki yakada da 20 km genişliğinde bir askersiz alan olacaktı.

 

Patrikhane Sorunu

  • Türkiye, Kurtuluş Savaşı’ndaki politikası nedeniyle Fener Rum Patrikhanesi’nin ülke dışına çıkarılmasını istemiştir.
  • Konferansta Türkiye’nin bu talebi kabul edilmedi ve Patrikhane Türk kanunlarına bağlı kalmak şartıyla açık bırakıldı.
  • Patriğin tüm Ortodoksları temsil etme özelliği ve yetkisi yoktur. (Yani Ekümenik / Evrensel değil)

 

İstanbul’un Boşaltılması

  • Lozan Antlaşması TBMM tarafından onaylandıktan 6 hafta sonra işgal kuvvetleri İstanbul’dan gidecekti.

 

Misak-ı Millî’ye göre çözümlenemeyen sorunlar

  • Irak Sınırı – Musul
  • Boğazlar (Daha sonra Misak-ı Millî’ye göre çözümlenebilmiştir.)
  • Güney Sınırı – Hatay (Daha sonra Misak-ı Millî’ye göre çözümlenebilmiştir.)

 

Osmanlı’dan Kalma Asırlık Sorunlar

  • Kapitülasyonlar çözüldü
  • Dış borçlar çözüldü
  • Azınlıklar çözüldü           
  • Patrikhane taviz verildi
  • Yabancı okullar çözüldü
  • Boğazlar taviz var. (Daha sonra Misak-ı Millî’ye göre çözümlenebilmiştir.)

 

Lozan Antlaşması’nın Önemi

  • Lozan’la Türkiye’nin bağımsızlığı ve Misak-ı Millî sınırları bütün devletler tarafından tanınmıştır.
  • Lozan, Mondros ve Sevr ile Türk ulusunun elinden alınmak istenen topraklarını ve bağımsızlığını geri getirdi.
  • Ulusal sınırlar içinde yeni bir Türk Devleti’nin varlığı sağlandı ve dünyaya kabul ettirildi.
  • I.Dünya Savaşı böylece kesin olarak sonra erdi. I.Dünya Savaşı’nı sona erdiren antlaşmalar içinde günümüze kadar geçerliliğini koruyan tek antlaşmadır.
  • Sevr Antlaşması ile doğu sorununu dilediği gibi çözmek isteyen İngiltere ve Fransa, Türkiye’nin isteklerine boyun eğmek zorunda kaldı.
  • Türk ulusunun bu başarısı emperyalistlere karşı mücadele veren tüm mazlum uluslara örnek oldu ve güç verdi.
  • Yeni Türk Devleti gerçekleştirmeyi düşündüğü inkılâplar için gerekli olan barış ortamına kavuşmuş oldu
  • Daha sonraki dönemde bu barışın iki önemli eksikliği de giderildi. (Hatay ve boğazlar.)
  • Bununla birlikte bazı çevrelerde bu barış, eleştiri konusu olmaktadır.

Eleştiriler, özetle şu noktada toplanmaktadır:

  • Batı Trakya’nın ve Ege Adaları’nın elde edilmemesi,
  • Rum Patrikhanesi’nin İstanbul’dan çıkmaması ve
  • Musul’u geri alamamış olmamız.

Bu eleştiriler ilk bakışta doğru gibi gözükse de olayın geçtiği zaman göz önünde bulundurulduğunda eleştirilerin haksız olduğu açıkça anlaşılır.

  • Lozan’da geri alamadığımız Batı Trakya ile Ege Adaları zaten 1913 Londra Antlaşması hükümlerine göre Osmanlılar Dönemi’nde hukuksal olarak de elden çıkmıştı. Onları almak için yapılacak savaşın belirli bir hukuksal gerekçesi kalmamıştı.
  • Musul’u almak için çok uğraşıldı. Ancak bu uğraşlar İngiltere’nin kışkırttığı Şeyh Said İsyanı yüzünden boşa gitti.
  • İstanbul’daki Rum Patrikhanesi Lozan’daki tüm çabalarımıza rağmen kaldırılamadı. 1926 Medenî Kanun’un kabulü ile patrikhanenin azınlıkları gerekçe göstererek Türkiye’nin iç işlerine karışma şansı kalmadı.