II. Meşrutiyetin İlanı (24 Temmuz 1908)

  • Sultan II. Abdülhamit 1877 yılında 93 Harbini bahane ederek, meclisi kapatmış ve Anayasayı askıya almıştı.
  • Bundan sonra ise ülkede Meşrutiyet fikri gibi fikirlerin yeniden doğmasını engelleyecek her türlü tedbiri almıştı.
  • Yıldız Sarayına taşınarak, burada son derece geniş bir polis ve istihbarat ağı kurmayı başarmıştı.
  • Hafiyeleri ve Jurnaller aracılığı ile muhalif fikirleri önceden öğrenmeye çalışmıştı.

JURNAL: Halktan kişilerin, şüphelendikleri şahıslarla ilgili olarak yazıp, saraya gönderdikleri istihbarat raporudur.

  • Tüm bu çabalar bile gizli, İttihat ve Terakki cemiyetinin kurulmasını engelleyememiştir.

İTTİHAT ve TERAKKİ CEMİYETİ:

II. Abdülhamit devrinde Tıp ve Harp Akademileri öğrencileri tarafından kurulmuş gizli bir örgüttür. Amaçları II. Abdülhamit’e yeniden Meşrutiyet’i kabul ettirmek ve Anayasal düzeni geri getirmektir. Bu Cemiyetin Önde gelen üç ismi: Enver (ileride paşa olacak), Cemal (ileride paşa olacak) ve Talat Bey (Cemiyetin sivil kanadını temsil ediyor.) Cemiyet özellikle Padişahın kontrolünün daha az olduğu Balkan topraklarında iyice güçlenmiştir.

  • İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin harekete geçmesine neden olan olay, Reval (Talin) Konferansı olmuştur.
  • Reval (Talin) Konferansı: Bu konferansta, İngiltere Rusya’yı sıcak denizlere inme konusunda yani Osmanlı üzerindeki emellerine serbest bırakmıştır.
  • Yeni bir savaşın yaklaştığını düşünen İttihatçılar Makedonya’da ayaklanmışlardır. (Resneli Niyazi ve Enver)
  • Ayaklanmayı bastıramayan Sultan II. Abdülhamit, isyanların ülke geneline yayılmasından endişe ederek 24 Temmuz 1908 ‘de Anayasayı yeniden yürürlüğe koydu.
  • Böylece Tarihimizdeki II. Meşrutiyet dönemi başladı.

DİKKAT 1: Bu olay tarihimize Jöntürk devrimi olarak geçmiştir.

DİKKAT 2: Bu olayda oynadığı rol dolayısıyla Enver, HÜRRİYET KAHRAMANI olarak ünlenir. İttihat ve Terakki’nin önde gelen isimlerinden biri olur.

 

II. MEŞRUTİYET’İN İLANININ SONUÇLARI

  •  SHAPE 
    * MERGEFORMAT

    Sultan II. Abdülhamit’in yönetimdeki gücü kırılmıştır. Ama İttihat ve Terakki ilk etapta yönetime egemen olamamıştır. Sonuç olarak Osmanlı yönetiminde bir iktidar boşluğu oluşur. 

Bu iktidar boşluğu sonucunda aşağıdaki gelişmeler yaşanmıştır:

DIŞ POLİTİKADA

  •  SHAPE 
    * MERGEFORMAT

    Avusturya-Macaristan Bosna Hersek’i topraklarına kattı.

  • Girit, Yunanistan’a bağlanma kararı aldı
  • Bulgaristan bağımsız oldu.

İÇ POLİTİKADA

  • 31 Mart Vakası

 

31 MART VAKASI (13 NİSAN 1909)

 SHAPE 
* MERGEFORMAT

DİKKAT: Rumi takvime göre 31 Mart 1325′e denk geldiği için bu olay tarihimize 31 Mart vakası olarak geçmiştir.

  • II. Meşrutiyet ilan edilmesine rağmen İttihat ve Terakki Cemiyeti, İstanbul’da kontrolü sağlayamadı.
  • İstanbul’da gerici nitelikteki bu isyan çıkmıştır.
  • Padişahlık düzeninin yeniden gelmesini isteyenler, medrese talebeleri, İttihat ve Terakki karşıtları isyanı çıkarmışlardır.
  • İsyan’ın elebaşı Volkan gazetesi başyazarı Derviş vahdeti olmuştur.

DİKKAT 1: “Gerici”, “İrticai” derken kastedilen, eski düzene yeniden dönmeyi amaçlamasıdır. 

DİKKAT 2: Demokrasi tarihimizin ilk gerici nitelikli isyanıdır. (Bu yönüyle 31 Mart Vakasının yeri Cumhuriyet tarihinde çıkan Şeyh Said ve Menemen isyanlarının yanıdır.)

DİKKAT 3: 31 Mart Vakası bir karşı devrim hareketi olarak kabul edilir.

  • İsyan, Makedonya’da haber alınca İttihat ve Terakki Cemiyeti, HAREKET ORDUSU adını verdikleri bir ordu toplayarak İstanbul’a gönderdi.
  • Bu ordunun komutanı Mahmut Şevket Paşa, ikici komutanı ise Mustafa Kemal olmuştur.
  • Hareket ordusu İstanbul’a gelerek, İsyanı bastırdı. 

DİKKAT 1: Böylece ordu yenilikleri, yani meşrutiyet idaresini koruyan bir tavır almıştır. 

DİKKAT 2: Mustafa Kemal, ilk kez önemli bir olayda rol almıştır.

 

31 MART VAKASININ SONUÇLARI

  • 31 Mart isyanını bastırmayı başaran İttihat ve Terakki Cemiyeti, Osmanlı yönetiminde biraz daha etkin hale geldi. 
  • II. Abdülhamit isyanı bastırmada gerekli gayreti göstermediğinden tahttan indirilir, yerine V. Mehmet Reşat geçer.
  • Bu olayın ardından Kanun-i Esasi’de Padişahın yetkilerini sınırlandıran bir dizi değişiklik yapıldı.

Bu değişikliler:

  • Padişahın meclis açıp kapatma yetkisi elinden alındı.
  • Padişahın istediği kişiyi sürgüne gönderme yetkisi elinden alındı.
  • Padişahın istediği kanun kabul  ya da reddetme yetkisi elinden alındı.
  • Bundan sonra Hükümet, yaptığı işlerden dolayı Padişaha karşı değil, Meclis’e karşı sorumlu olacaktı.

NOT: II. Meşrutiyet döneminde ilk kez çok partili hayata geçildi. Ayrıca, II. Meşrutiyet birincisine göre padişahın yetkilerini sınırlandırdığı için daha demokratiktir.