• Osmanlı’da soyadı kullanılmıyordu. Kişilerin baba adı ve memleketleri ile birlikte resmi işlemler yapılmaktaydı. (Ahmet oğlu Mehmet / Niğde gibi)
  • Bu da hem günlük hayatta hem de resmi işlerde pek çok karışıklığa yol açıyordu.
  • Bu karışıklığın önüne geçebilmek için 1934’te soyadı kanunu çıkarıldı.

Kanuna Göre:

  • Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes
  • Gülünç ve ahlaka aykırı olmayan,
  • Aşiret, yabancı ırk ve millet ismi bildirmeyen,
  • Rütbe veya makam belirtmeyen ve
  • Türkçe bir soyadı kullanacaktı.

Mustafa Kemal’e de milleti yani TBMM, tarafından ATATÜRK soyadı uygun görüldü.

  •  Aynı yıl çıkarılan kanunla da ayrıcalık ifade eden ağa, bey, paşa, hazret v.b gibi unvanların kullanılması da yasaklandı.

DİKKAT: Soyadı kanununun kabul edilmesi, özellikle toplumda ayrılık bildiren soyadlarını engellediği, unvanları yasakladığı için Atatürk ilkelerinden en çok Halkçılık ilkesiyle ilgilidir.