Mustafa Kemal Atatürk’e göre millet; Ortak bir geçmişe ve kültüre sahip, geçmişte birlikte yaşamış, gelecekte de bir arada yaşama ülküsüne sahip insan topluluğudur.

  • Tanımdan da anlaşılacağı üzere milli birlik ve beraberliğin sağlanmasında ortak kültür, ortak kültürün olabilmesi için de MİLLİ BİR DİL şarttır.

Osmanlı dönemine;

  • Kullanılan dil Türkçedir. Ancak bu Türkçenin içine oldukça fazla Arapça ve Farsça kelime girmiştir.
  • Diğer yandan İstanbul ve Saray’da kullanılan Türkçe ile Anadolu’da halkın kullandığı Türkçe arasında büyük farklar vardır. (Divan edebiyatından hatırlayalım)        

               

Atatürk’e göre dil, birlik ve beraberliğin sağlanmasındaki temel koşullardan birisidir.

Bu yüzden 1932’de Türk Tarih Kurumu’nu açmıştır.

Türk Dil Kurumu:

  • Türk dili üzerinde araştırmalar yaparak Türk dilinin zenginleşmesini sağlamak,
  • Dilimizi yabancı kelimelerden arındırmak,
  • İstanbul ve Anadolu arasındaki farklılığı gidermek,
  • Türkçeyi bilim dili haline getirmek,
  • BÖYLECE okuma-yazma oranını artırmakla görevlendirilmiştir.

DİKKAT: Türk Dil Kurumu’nun kurulması Milliyetçilik ilkesiyle ilgilidir.

DİKKAT: Atatürk’ün etkisi ile “GÜNEŞ DİL TEORİSİ” ortaya atılmıştır. Bu teori, bütün dillerin temelinin yani güneşinin Türkçe olduğunu iddia eder.