MEŞRUTİYET NEDİR?
- “Meşrutiyet” kelimesi “Meşruti Monarşi” ifadesinin kısaltılmış halidir.
- Meşruti Monarşi, “şartlı monarşi” demektir.
- Şartı ise, bir yanda Monark, yani egemenlik hakkını elinde tutan Kral (bizde Padişah) bulunurken; diğer yanda Halkında yönetimde söz sahibi olması demektir.
I. MEŞRUTİYET’İN İLANINI SAĞLAYAN GELİŞMELER
1. BALKAN BUNALIMI
- Rusya, tarihi emellerine ulaşabilmek amacıyla Balkan uluslarını Osmanlı İmparatorluğu’na karşı kışkırttı.
- 1876’da Bulgarlar, arkasından Karadağlılar ve Sırplar ayaklandılar.
- Azınlıkların aynı anda isyanı Osmanlı Devleti’ni zor durumda bıraktı.
- Osmanlı tarihinde bu gelişmelere “Balkan Bunalımı” denilmiştir.
- Avrupalı Devletler, Balkanların durumunu görüşmek için İstanbul’da bir konferans toplamaya karar verdiler.
2. GENÇ OSMANLILAR VE SULTAN ABDÜLAZİZ’İN TAHTTAN İNDİRİLMESİ
- Genç Osmanlılar (JÖN TÜRKLER / YENİ OSMANLILAR), yeni nesil Osmanlı aydınıdırlar.
- Genç Osmanlılar, Tanzimat devrinden itibaren açılmış batılı tarzda eğitim veren okullarda veya Avrupa’da eğitim görerek yetişmişlerdir.
- Önde gelen isimleri arasında, Mithat Paşa, Namık Kemal, Ziya Paşa ve Şinasi yer almaktadır.
- Bu aydınlar Batı Kültürünü, Fransız İhtilalinden yayılan fikirleri, batılı devlet yapılarını tanımaktadırlar.
- Genç Osmanlıların, devletin dağılmasını engellemek için buldukları ilk çare MEŞRUTİYET olmuştur.
- Felsefeleri şudur: “Azınlıklar neden isyan ediyorlar? Kendi kaderlerini kendileri belirlemek istedikleri için. O zaman onlara bu hakkı verirsek, yani ülkenin yönetiminde herkes söz sahibi olurlarsa isyan etmekten vazgeçerler. “
- Bu amaçla hareket etmişlerdir. Sultan Abdülaziz‘e bunu kabul ettiremeyince ona karşı mücadeleye girmişlerdir.
- Sultan Abdülaziz, Balkan bunalımı nedeniyle siyasi açıdan, dış borçları ödemekte sıkıntı yaşayınca ekonomik açıdan zor duruma düşmüştür.
- DONANMA‘nın desteğini alan JÖN TÜRKLER Sultan Abdülaziz’i tahttan indirmişleridir.
- Önce tahta V. Murat çıkarılır. Ancak rahatsızlığı nedeniyle tahttan indirilir.
- En sonunda Meşrutiyet’i ilan edeceğine söz veren Sultan II. Abdülhamit tahta çıkmıştır.
DEMEK Kİ I. MEŞRUTİYET JÖNTÜRKLERİN (GENÇ OSMANLILAR) çalışmaları sonucu Sultan II. ABDÜLHAMİT tarafından ilan edilmiştir. (23 Aralık 1876)
3. İSTANBUL (TERSANE) KONFERANSI(1876):
- Konferansın toplandığı gün Osmanlı Devleti Meşrutiyeti ilan etmiştir.
- Avrupalı devletlere “konferansın toplanmasına gerek yok; Azınlık haklarını sizin korumanıza da gerek yok. Çünkü biz Meşruti yönetime geçtik. Yani artık Osmanlı topraklarında yaşayan herkes temsil edilecek, herkes kendi hakkını koruyabilir.” demeye çalışmışız.
NOT: Ancak konferans yine de toplanmıştır. İstanbul konferansı hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız: 93 Harbi
I. MEŞRUTİYET’İN ÖNEMİ
- Meşrutiyetin ilanı ile Osmanlı Devleti’nin yönetim şekli (rejimi) değişmiştir. Mutlak monarşiden meşruti monarşiye geçilmiştir.
- Tarihimizde ilk kez halk sınırlı da olsa Padişahın yanında yönetime katılmıştır.
- Sadrazam Mithat Paşa başkanlığındaki bir heyet tarafından tarihimizin ilk Anayasası olan KANUN-İ ESASİ hazırlanmıştır.
- Böylece tarihimizde ilk kez Anayasal düzene geçilmiştir. yani bundan sonra Padişah, devleti istediği gibi değil, Anayasanın kendisine çizdiği sınırlar içerisinde yönetecektir.
KANUN-İ ESASİ’YE GÖRE
Yasama gücünün kullanımı iki meclise verilmiştir.
- MECLİS-İ MEBUSAN: Üyeleri halk tarafından, 4 yıllığına seçilen mebuslardan (Milletvekili) oluşan meclistir.
- MECLİS-İ AYAN: Üyeleri, Padişah tarafından, ömür boyu seçilen Ayanlardan (Bürokrat) oluşan meclistir.
DİKKAT 1: Meclis-i Ayan’ın üyelerini 17-18. yüzyıl Osmanlı taşrasında türemiş yerel güçlerle karıştırmamak gerekir.
DİKKAT 2: Düşünülen sistem, İngiltere’deki yönetim gibidir. Orada da iki meclis vardır. Avam kamarası ve Lordlar kamarası
Diğer yandan, Kanun-i Esasi’ye göre Padişah, hala üstün olan taraftır. Şöyle ki;
- Padişahın, meclisi açma ve kapatma yetkisi vardır.
- Padişahın istediği kanunu Veto etme (reddetme) hakkı vardır.
- Padişahın istediği kişiyi sadece polis soruşturmasına dayanarak sürgün etme yetkisi vardır.
DİKKAT: Bu madde, Anayasal devlet yapısına aykırıdır.
- Hükümet yaptığı işlerden dolayı Meclise karşı değil, Padişah’a karşı sorumludur.
SONRA NE OLDU?
- Sultan II. Abdülhamit, Meşrutiyet idaresine inanmıyordu.
- Ayrıca Mebusan Meclisinde, azınlık milletvekillerinin birlikte hareket etmesi devlete zarar veriyordu.
- Yeni başlayan 93 Harbi (1877-1878) Osmanlı-Rus savaşı durumu daha da kritik hale getiriyordu.
- Sonuç olarak, bu savaşı bahane eden II. Abdülhamit, meclisi kapatarak, Anayasayı süresiz olarak askıya aldı. (13 Şubat 1878)
- Böylece, tarihimizin ilk Meşrutiyet denemesi yaklaşık bir buçuk yıl sonra sona erdi.
Henüz Hiç Yorum Yapılmamış