- I.Dünya Savaşı sonunda galip devletlerin, mağlup devletlerle yapacakları barış antlaşmalarının esaslarını belirledikleri konferanstır.
- Osmanlı topraklarının paylaşımı konferansın ana konularından birisidir.
- Bu konferansta İngiltere, uyacağına söz verdiği Wilson İlkeleri’ni kendi çıkarına göre değiştirip kullandı.
Konferanstan Çıkan Sonuçlar
- Sahte belgelerle Batı Anadolu’daki Rumların Türklerden fazla olduğunu ispatlayan İngiltere, Wilson İlkelerinden yararlanarak Batı Anadolu’nun Yunanistan’a verilmesini sağladı.
NOT: İngiltere’nin bu hamlesi sömürgelerine giden yolda güçlü bir İtalya’nın değil, kukla bir Yunanistan’ın olmasını istemesindendir.
- İtalya, bu kararı kabul etmeyerek konferansı terk etmiştir. Böylece İtilaf Devletleri’nde ilk ayrılıklar başlamıştır.
DİKKAT: Paris Barış Konferansı sonrasında mağlup devletlerle barış antlaşmaları imzalanmıştır. (Almanya ile Versay, Avusturya ile Sen Jermen, Macaristan ile Trianon, Bulgaristan ile Nöyyi) Ancak Osmanlı Devleti ile barış antlaşmasının imzalanması gecikmiştir. Sebebi; Bu konferansta ortaya çıkan, Batı Anadolu’nun Yunanistan’a verilmesinden kaynaklanan görüş ayrılığıdır.
- Batı Anadolu’da, Rumların çok olduğunu konferansa kabul ettiren İngiltere ve Yunanistan, buradaki Rumların Türkler tarafından katledildiğini iddia ederek, Yunanistan’ın İzmir’i işgal kararını aldırmıştır.
- Sömürgecilik yerine manda himaye ortaya çıktı. (Sömürgeciliğin, Wilson ilkelerinden dolayı isim değiştirmiş halidir.)
NASIL? Manda ve Himaye fikrini, Self determinasyon ilkesi ile birlikte düşünmeliyiz. İngiltere’nin bulduğu kılıf şöyle: “Bir bölgede hangi ulus çoğunluktaysa ona bağımsız olma hakkı verelim. Ancak bu bölge, bağımsızlık yeteneğine henüz sahip değil. O zaman gelişmiş bir devlet onları manda ve himayesi altına alarak gelişmesine yardımcı olsun. Örneğin Batı Anadolu Rumların hakkı ama buradakiler tek başına ayakta duramaz. Onların gelişmesine yardım edebilecek en iyi aday ırkdaşı olan Yunanistan’dır.” demişler
- Savaş tazminatı yerine tamirat adıyla para alınması kararlaştırıldı.
- Devletlerarası anlaşmazlıkları barış yoluyla çözecek uluslararası bir cemiyet kuruldu. Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam)
DİKKAT: Milletler Cemiyeti, Dünya barışından çok İngiltere’nin çıkarlarına hizmet eden bir kuruluş olmuştur. Zaten yeni bir savaşın çıkmasına engel de olamamıştır.
DİKKAT: Milletler Cemiyetini, Birleşmiş Milletler ile karıştırmayalım. II. Dünya savaşının çıkması ile Milletler Cemiyeti yok olmuştur. II. Dünya Savaşından sonra kurulan Birleşmiş Milletler ise günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
NOT: ABD, Konferansta Wilson ilkelerine uyulmadığını, ilkelerin bile İngiltere’nin çıkarları için kullanıldığını görmüştür. Sonuç olarak I. Dünya Savaşına girerken terk ettiği MONREO Doktrini’ne (Yalnızlık Siyaseti) geri dönerek, Avrupa işlerine karışmamaya karar vermiştir.
Henüz Hiç Yorum Yapılmamış