A. Mustafa Kemal’in Ailesi

  • Mustafa Kemal 1881 yılında Selanik’te üç katlı bir evde doğmuştur.
  • Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım’dır. Ailenin soyu, Rumeli’ye iskân edilen Konyar Yörüklerine dayanmaktadır.
  • Babası Ali Rıza Efendinin soyu da, Anadolu’ya dayanmaktadır.

B. Selanik

  • Mustafa Kemal’in doğduğu ve ortaokula kadar eğitimini sürdürdüğü Selanik, Osmanlı İmparatorluğunun en önemli kentlerinden birisiydi.
  • Şehir, hem İmparatorluğunun batıya açılan kapılarından birisi, hem de çok uluslu yapısıyla birçok kültürün bir arada yaşadığı bir kültür zenginliğine sahipti.
  • Mustafa Kemal, bu kozmopolit şehirde bir taraftan batıdan gelen özgürlük, demokrasi, eşitlik gibi fikirleri öğrenmiş; hem de Ulusçuluk fikrinin İmparatorluğu nasıl parçaladığına şahit olacaktı.
  • Böyle bir şehirde, bir Osmanlı olarak dünyaya gelen Mustafa Kemal, Türk olarak ölecekti.

DİKKAT: Mustafa Kemal’in ULUSÇULUK fikrini benimsemesinde ve bu fikri Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda temel prensip haline getirmesinde Selanik’in etkisi büyüktür.

C. Mustafa Kemal’in Eğitim Hayatı

1. Mahalle Mektebi ve Şemsi Efendi Okulu

  • Mustafa okul çağına gelince annesi ile babası arasında Mustafa’nın eğitimi hakkında görüş ayrılığı belirdi. Annesi Mustafa’nın daha çok dini eğitime ağırlık veren mahalle mektebine gitmesini isterken, babası ise Modern eğitim verilen Şemsi Efendi Okuluna gitmesini istiyordu.
  • Mustafa, önce annesinin istediği mahalle mektebine gitmiştir.(1886) Ancak burada verilen eski usûl eğitimi almak istememiştir.
  • Bunun üzerine Şemsi Efendi Okulunda eğitimine devam etmiştir.
  • Çağdaş bir anlayışla eğitim veren bu okul, Mustafa’nın fikrî gelişimini derinden etkiledi.
  • Mustafa, bu okulda okurken Babası Ali Rıza Efendi vefat etti. Zübeyde Hanım çocukları ile birlikte, bir çiftlikte kâhya olan kardeşi Hüseyin Ağa’nın yanına gitti. Kısa zaman sonra, oğlunun eğitimini düşünerek Mustafa’yı teyzesinin yanına, Selanik’e gönderdi.

2. Selânik Mülkiye Rüştiyesi-Selânik Askerî Rüştiyesi

  • Mustafa, önce Selânik Mülkiye Rüştiyesine (Ortaokul) başladı.
  • Ancak annesine haber vermeden 1893 yılında Selânik Askerî Rüştiyesinin sınavlarına girdi ve başarılı oldu.
  • Mustafa, Selânik Askerî Rüştiyesinde başarılı bir öğrenci olarak öğretmenlerinin dikkatini çekti.
  • Matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Sabri Bey, zekâsını ve çalışkanlığını takdir ettiği öğrencisine Namık Kemal’den esinlenerek “Senin de adın Mustafa, benim de. Arada bir fark olmalı. Senin adının sonuna bir de Kemal ekleyelim.” teklifinde bulundu. Kemal ismi, onun gelecekteki olgunluk ve önderliğinin âdeta işareti olmuştu.

3. Manastır Askerî İdadisi

  • Mustafa Kemal’in Selânik Askerî Rüştiyesini bitirdikten sonra 13 Mart 1896’da Manastır Askerî İdadisine (lise) yazıldı.
  • Manastır’da sınıf arkadaşı Ömer Naci sayesinde Tevfik Fikret ve Namık Kemal’in eserlerini okumaya başladı, şiir ve edebiyatla ilgilendi.
  • Arkadaşı Ali Fethi Bey aracılığıyla da Jan-Jak Ruso, Monteskiyö, Volter gibi filozofları tanıdı.
  • Tarih öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik (Bilge) Bey ise, Mustafa Kemal’e yeni ufuklar açtı. Mustafa Kemal’in idadide başlayan tarih sevgisi gittikçe büyüdü ve hep devam etti.
  • Ayrıca Fransızca öğretmeni Yüzbaşı Naküyiddin (Yücekök) Bey onun dersleri ile özel olarak ilgileniyordu.

DİKKAT: Lise öğrenimi sırasında Mustafa Kemal’i derinden etkileyen olaylardan biri 1897’deki Türk-Yunan Savaşı (DÖMEKE SAVAŞI) olmuştur. Bu savaş, vatanseverlik duygularının kabarmasına neden olmuş hatta arkadaşları ile birlikte okuldan kaçarak savaşa gönüllü olarak katılmaya çalışmışlardır. Böylece, vatan sevgisi Mustafa Kemal’in en belirgin özelliklerinden biri olacaktır. Mustafa Kemal, Kasım 1898’de okulunu ikincilikle bitirir.

4. Harp Okulu– İstanbul

  • Mustafa Kemal, 1899 tarihinde İstanbul Harp Okuluna kaydoldu.
  • Harp okulunda bir yandan askerlik mesleğini öğrenip, bu işte ustalaşırken, diğer yandan gittikçe siyasallaşmakta, memleketin kurtuluşu için gerçekçi çözümler üretmektedir.
  • Hatta bir ara okulda Ömer Naci, Ali Fuat (Cebesoy), İsmail Hakkı gibi arkadaşları ile Padişahın yönetimini eleştiren, hürriyeti savunan el yazması bir dergi bile çıkarırlar.
  • Harp Okulunda ki 3 yıllık eğitiminin ardından Kurmaylık sınavını kazanarak Harp Akademisine geçer.

5. Harp Akademisi – İstanbul

  • Mustafa Kemal, 10 Ocak 1902’de teğmen (mülazım) rütbesi ile harp akademisinde eğitimine devam etmiştir.
  • Burada da 2 yıl eğitim alır.
  • Harp akademisindeyken onun üstün yeteneklerinin ve zekasının ilk farkına varan, Osman Nizami Paşa’dır. Mustafa Kemal, 11 Ocak 1905 tarihinde harp akademisinden mezun olmuştur.

D. Mustafa Kemal’in Askerlik Hayatının İlk Yılları

1. Askerlik Mesleğinin Başlangıcı: Şam Günleri

  • Harp akademisinden sonra Kurmay Yüzbaşı (Kolağası) rütbesi ile ilk görev yeri olan Şam’daki 5. Orduya bağlı 30. Süvari Alayına tayin edildi.

DİKKAT: Şam’daki yılları Mustafa Kemal açısından oldukça sıkıntılı geçmiştir. Burada geçirdiği yıllar boyunca edindiği deneyim LAİKLİK ile ilgili fikirlerinin olgunlaşmasını sağlamıştır.

  • Bu sırada genç subaylar arasında Padişah II. Abdülhamit’e karşı muhalefet iyice artmıştır. Mustafa Kemal de Şam’da 1905’te “Vatan ve Hürriyet Cemiyeti” adında gizli bir örgüt kurdu.

2. Selânik’e Dönüş

  • Mustafa Kemal, Şam’daki görevinden sonra Manastır’daki 3. Ordu emrine atandı. Bu ordunun Selanik şubesinde çalıştı.
  • Selanik’e geldiğinde İttihat ve Terakki’nin çok güçlendiğini, kendisinin bu konuda geri kaldığını anlayarak cemiyetini İttihat ve Terakki ile birleştirmek zorunda kaldı.
  • 1907’de bu cemiyete üye olan Mustafa Kemal II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İttihat ve Terakkicilerle fikir ayrılıklarına düştü ve cemiyetten ayrıldı.

DİKKAT: Bu arada İstanbul’da ortaya çıkan 31 Mart Vakası’na karşı, İttihat ve Terakki’nin Selanik’te oluşturduğu HAREKET ORDUSUNDA Kolağası olarak görev almış, ordunun İstanbul’a giriş planlarını yapmıştır. Bu olay, Mustafa Kemal’in tarih sahnesine çıktığı ilk önemli olaydır.

DİKKAT: 1910 yılında İngiliz ve Fransız ordularının gerçekleştirdiği PİCCARDİE MANEVRALARINA (Tatbikat) Osmanlı Devleti adına gözlemci subay olarak katılmıştır. Hatta burada askeri dehasını ispatlayacak bir olay da yaşanmıştır. Ayrıca bir Fransız subayın fesi göstererek; “Başınızda bunlar varken kimse sizi ciddiye almaz.” Demesi onu çok etkilemiştir. Beki de, bundan sonraki hayatı boyunca askerken KALPAK, sivilken ŞAPKA takmasının sebebi bu olaydır.

3. Trablusgarp Savaşı:

  • Mustafa Kemal 1911’de patlak veren Trablusgarp Savaşına gönüllü olarak katılmış, kaçak yollarla bölgeye giderek halkı İtalyan işgaline karşı örgütlemeye çalışmıştır.
  • Bu savaşta, Enver Paşa’nın kurmay başkanı olarak göreve başladı. Daha sonra Tobruk, Derne ve Bingazi’deki komutanlıkları ile bölgede önemli başarılara imza attı. Bu arada 1911 Kasımında binbaşı olmuştur.

DİKKAT:

  • Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal’in görev aldığı ilk savaştır.
  • Ayrıca bu savaş onun için Kurtuluş Savaşının provası özelliği taşır. ( Milis kuvvetleri örgütleyerek düzenli orduya karşı mücadele ettikleri için gayri nizami harp teknikleri uygulanmıştır. Tıpkı Kuvayı Milliye gibi)

4. İttihat ve Terakki ile yolların ayrılması ve Sofya Ataşemiliterliği

  • Mustafa Kemal’in İttihat ve Terakki yönetimini eleştirmesi, askerin siyasetten uzaklaştırılması gerektiğini söylemesi cemiyetle arasının açılmasına neden oldu.
  • Cemiyet yöneticileri, özellikle Enver, onu çevrelerinden uzaklaştırmak istediler.
  • Böylece Ekim 1913’te Sofya Ataşemiliterliği (askerî elçi) görevine getirildi.
  • Bu görev sırasında Bulgaristan ve diğer Balkan devletlerinin ordularının eğitimi ve silahlandırılması konusunda bilgiler edindi.

DİKKAT: Boş zamanlarında Bulgaristan parlamentosundaki oturumları takip etmiş, Demokrasi uygulamaları, meclisin çalışması gibi konularda ileride kullanacağı önemli bilgiler edinmiştir.

NOT: Sofya’da iken kostümlü baloya İstanbul’dan getirttiği Yeniçeri kıyafeti ile katılarak bütün dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır.

  • Mustafa Kemal, Sofya’dayken I. Dünya Savaşı başladı.
  • O günlerde Bulgaristan’da Türklerin yaşadığı bölgeleri dolaşarak onların durumuyla yakından ilgilendi.
  • Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesi üzerine Mustafa Kemal’e Tekirdağ’da bulunan 19. Tümen Komutanlığı görevi verildi.
  • Böylece Mustafa Kemal, 1915 tarihinde Bulgaristan’daki görevinden döndü.

NOT: Bundan sonra askerlik hayatının en önemli başarılarını kazanacağı I. Dünya Savaşında,

  • Önce Çanakkale cephesinde,
  • Ardından Kafkas Cephesinde,
  • Son olarak da Suriye Cephesinde görev yapmıştır.